Hüseyin Cumalı yazdı...
SATSO seçimlerini yazıyoruz…
Bizim tarzımızla yazıyoruz…
Yani!
Bir konuyu 30 gün yazıyoruz…
Klasik muhabbet başladı…
-- Hayır olsun!
-- Ne oldu!
İyi, ne olsun!
-- Yok öyle değil…
Nasıl!
-- SATSO’yu yazıyorsun…
Evet, yazıyorum…
Yazmayım mı!
-- Yaz ama niye yazıyorsun!
*
-- Yoksa…
Yoksa ne!
-- Talipçi misin!
Hayır…
-- Akgün’e mi tutuldun!
Hayır…
-- Kimi destekliyorsun!
-- Sen Ali İnci’yi seversin…
Evet, severim…
-- Halit İnci için mi!
Ne alaka!
Sahi ne alaka!
Kimi yazsak yıllardır hep aynı terane…
*
Bir kere yazdın…
-- Ne oldu Cumalı!
İki kere yazdın…
-- Sen bize takık mısın…
Üç kere yazdın…
-- Haaaa, sana bunları birileri yazdırıyor…
Peki her gün yazarsam!
O zaman ne oluyor!
Dış güçler mi bana yazdırıyor!
Muhasebecileri yazıyorsun…
Adamlar acayip bozuluyor…
*
Pardon…
Bu kentte muhasebeciler yazılamaz mı!
Bu kentte mali müşavirler eleştirilemez mi!
Hayır olsun…
Hep mi birileri sizi övecek…
Bütün basın zaten sizi övüyor…
Bırakın da benim gibi hıyarın biri sizi eleştirsin…
Olmaz…
Olamaz…
İmkanı yok…
Pardon yaaa…
Ne anlatıyorsunuz siz!
*
Falanca belediye başkanını yazıyorsun…
Hatta yakından örnek verelim…
Karasu Belediye Başkanını yazdık…
Neden!
Karasu Belediyesi’nin işlettiği yerde yedik, içtik…
Parasını ödedik…
Ama fişimizi vermediler…
Günlerce yazdık…
“Esnaf bunu yapsa ne olur” dedik...
“Suç işleniyor” dedik…
“Vergi Denetmenleri nerede” diye sorduk…
Tık yok…
Belli ki vergi denetmenleri çokoprens almaya gitmiş…
*
Haaaaaaa…
Bir de “Vergi denetmenlerini çok yazma, seni incelemeyle alırlar” diyerek bana aba altından sopa gösteriyorlar. Karasu Belediyesi binlerce kişiden para alıp fiş vermiyor. Kameralar buna şahit, bana gönderilen açıklama bunun belgesi, biz ailecek bunun şahidiyiz ama vergi denetmenleri buna bir şey yapmıyor. Bir de “fazla kaşınma, seni incelerler. Cezalar çok ağır” diye birileri beni arıyor…
*
Öte yandan da “Sen Karasu Belediyesi’ne niye taktın” sorusunu soruyorlar…
Bu kentin ünlü bir siması beni arıyor…
-- Cumalı seni çok seviyorum…
Eeeeee…
-- Yazılarını çok ama çok keyifle okuyorum…
Yapma bee…
O kadar yani…
-- Ama…
-- Ama sen bu Karasu Belediyesi’ne niye taktın!
-- Yoksa Büyükşehir ile anlaşamıyor…
Eeeeee…
-- Onun için mi Başkan İshak Sarı’yı yazıyorsun…
*
İşim gücüm yok…
Karasu Belediyesi’ni yazmak için ailemi konu yapacam…
Kızımı bahane gösterecem…
Eşimi bahane gösterecem…
Neden!
Sırf, Sarı İshak ile Büyükşehir arasında sorun var diye…
Yahu…
Belediyeye para veriyorum…
Fişimi vermiyor…
Suç işliyor…
Ortada suç var…
Birde bunu bir tek bana değil…
Binlerce kişiye yapıyor…
*
Adamlar buna bakmıyor…
Bu tabloya bakmıyor…
Klasik muhabbet…
Sen İshak Sarı’yı neden yazıyorsun!
Böyle bir şey olabilir mi!
Olamaz ama Sakarya’da oluyor…
*
Sakarya’da her yıl at ve eşek eti satılıyor…
Adamlar firma ismi ile firma sahibinin adını değiştiriyor…
Babası firmayı oğluna devrediyor…
Bir baskın…
Bakanlık bir yıl sonra yine açıklıyor…
Bir bakıyoruz…
Babası gitmiş yerine oğlu gelmiş…
Ama…
Durmak yok at eti yemeye devam…
Bunları yazıyoruz…
-- Tamam, bunlar bunu yapıyor ama…
Eeeeeeee…
-- Sen de sanki bunlara bir taktın…
*
Kardeşim…
Adam size At Yaprağı yediriyor…
Biliyorsunuz dimi!
Atın eti…
Yaprak dönerin yaprak kısmı…
Ne oldu!
At Yaprağı oldu…
Yıllarca bunu yedik…
Bende yedim…
Her yıl bakanlık bu kentte denetim yapıyor…
At eti…
Eşek eti…
En masumu ne!
Kanatlı eti…
Yani tavuk…
Yakalanıyor…
*
Ben bunları yazıyorum…
Adam gözümün içine baka baka…
-- Tamam, ama sende çok takıyorsun…
-- Sende çok yazıyorsun…
-- Günlerce yazıyorsun…
-- Sende takıntılısın…
Ne yapalım!
Bırakalım mı!
Yazmayalım mı!
Sakarya basını gibi bir gün yaz unut gitsin mi!
Böyle mi yapalım!
Adamlar bize At Yaprağı mı yedirsin!
*
Konuya bak…
Dünden yarım kalan SATSO 34. Meslek Komitesi yazacaktık…
Bizi nerelere getirdiler…
Dün kısaca “34. Meslek Komitesi bu kentte Kentsel Dönüşüm adına ne yaptı! Rutin değil ama icraat olarak ne yaptı! Bir eser var mı” diye sorduk!
Hatta şöyle de dedik…
-- Devlet ne yaptı!
-- Erenler Belediyesi hariç belediyeler ne yaptı!
-- Sakarya Müteahhitler Birliği ne yaptı!
-- Evalla…
-- Onlarda bir çacık yapmadı ama siz de yapmadınız…
-- Bunu bir tek ben değil…
-- 34. Meslek Komitesi’ne üye olan müteahhitler diyor !!!
*
Dün tamda böyle dedik…
Arayanlar; “Ama bakanlık, belediyeler, müteahhitler birliği bir şey yapmadı” diyor…
Biliyoruz…
Onları zaten yazdık…
Onları yıllarca yazdık…
Yüzlerce kez yazdık…
Şimdi sıra 34. meslek komitesi’ne geldi…
Şimdi 34. Meslek Komitesi’ni yazıyoruz…
*
Ne yaptın 34. komite!
Kentsel Dönüşüm adına bir eserin bir icraatın var mı!
Var mı yok mu!
Bana bunu anlatın…
Gerisini biz zaten biliyoruz…
Bakanlığı, belediyeleri, müteahhitler birliğini yıllardır yazıyoruz…
Sıra size gelince mi “Sana bunları kim yazdırıyor” oldu!
Ne yapsaydık!
SATSO seçimleri gündeme gelmiş iken başımızı kuma mı soksaydık!
Raif Ugan gibi şak-şak mı yapsaydık!
*
Devam edecek…
