Sakarya Kırımlı Türkler Derneği, 18 Mayıs 1944’te yaşanan Kırım Tatar Türklerinin sürgünüyle ilgili bir açıklama yayımlayarak, aradan geçen 81 yıla rağmen bu büyük trajedinin izlerinin hala taze olduğunu vurguladı.
Bir gecede koparıldılar: 250 bin insan sürgün edildi
Sovyetler Birliği lideri Stalin’in imzasıyla alınan gizli bir kararnameyle 18 Mayıs 1944 tarihinde başlatılan sürgünde, çoğunluğunu kadınlar, çocuklar ve yaşlıların oluşturduğu yaklaşık 250 bin Kırım Tatarı sadece 15 dakika içinde yataklarından kaldırılarak hayvan vagonlarına bindirildi. İnsanlık dışı koşullarda Orta Asya'nın çeşitli bölgelerine sürgün edilen bu insanlar, açlık, susuzluk ve hastalık nedeniyle on binlercesini kaybetti.
Sürgün değil sistematik yok etme girişimiydi
Sakarya Kırımlı Türkler Derneği’nin açıklamasında bu olayın yalnızca bir yer değiştirmenin çok ötesinde olduğu vurgulandı. Açıklamada, “Bu sürgün; bir halkın kültürel, toplumsal ve fiziki varlığını hedef alan sistematik bir yok etme girişimidir” denildi.
Tarih boyunca süren baskılar
Dernek, Kırım Tatar halkının yaşadığı acıların yalnızca 1944’le sınırlı olmadığını da hatırlattı. 18. yüzyılda Kırım’ın Osmanlı hâkimiyetinden çıkarak Çarlık Rusya’sı denetimine geçmesiyle birlikte başlayan baskıların, II. Katerina dönemiyle birlikte kitlesel göçlere neden olduğu ifade edildi. Bu dönemde Osmanlı toprakları, Kırım Tatarları için bir sığınak olmuştur.
Sürgün sonrası da anayurda dönüş kolay olmadı
1944’teki sürgünden sonra, Stalin’in ölümüne kadar Kırım Tatarlarının anayurtlarına dönmelerine izin verilmedi. 1954 yılında Kırım’ın Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne bağlanması bile bu süreci kolaylaştırmadı. Tatar halkı, anayurtlarına kavuşabilmek için uzun yıllar mücadele verdi.
2014’te bir işgal daha: Meclis kapatıldı, liderler sürgün edildi
2014 yılında ise Kırım, uluslararası hukuka aykırı şekilde Rusya Federasyonu tarafından işgal edildi. Bu süreçte, Kırım Tatarlarının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu başta olmak üzere birçok kanaat önderi yeniden sürgün edildi. Kırım Tatar Milli Meclisi ise Rus mahkemeleri kararıyla kapatılarak faaliyetlerine son verildi.
“Kırım Tatarları yurt mücadelesinden asla vazgeçmedi”
Tüm bu baskılara rağmen Kırım Tatar halkının öz yurtlarına sahip çıkma iradesinden vazgeçmediği belirtilen açıklamada, Sakarya Kırımlı Türkler Derneği şu ifadeleri kullandı; “Bizler, Sakarya Kırımlı Türkler Derneği olarak bu büyük acıyı yüreğimizde taşıyor; 18 Mayıs 1944 sürgününü unutmuyor, unutturmamak için var gücümüzle çalışıyoruz. Kırım Tatar halkının uluslararası hukuk temelinde sürdürdüğü haklı mücadelesini sonuna kadar destekliyor; kamuoyunu bu tarihi sorumluluğun bilincinde olmaya davet ediyoruz.
“Ata yurdumuza kavuşuncaya dek mücadelemiz sürecek”
Açıklamanın sonunda sürgünde hayatını kaybeden tüm soydaşlar rahmet ve minnetle anılırken, “Ata yurdumuza kavuşuncaya dek haklı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” mesajı kamuoyuyla paylaşıldı.