Kendi hallerinde yaşayan karı koca yaşarmış

Kadın yıllarca kocasının, Hatun bir isteğin var mı? sorusuna, bir yudum sevgi dermiş.

Adam buna ilk önce bir anlam verememiş

Ya Hatun başkası kocasından ekmek ister, sebze ister, elbise ister sen tutturmuşsun bir yudum sevgi.

Ne yenir, ne içiler, nede satın alınır.

Ah, gözümün nuru benim istediğim kaf dağının arkasında değil ya.

Eee ben bunu nereden bulacağım söyle o zaman.

Kadın ses çıkartmazmış.

İçinden, bu kadar mektep okudu, koca adam oldu, kalın kalın kitaplar okudu, ama cahil benim kocam cahil, diye de düşünürmüş.

Adam da karısının aklından zoru olduğunu düşür, ama kader diyerek ses çıkartmazmış.

Ama her akşamda alacağı cevabı bile bile iş çıkışı telefon eder

Hatun bir isteğin var mı? Diye sorar Kadında aynı cevabı bir yudum sevgi.

Akşam eve geldiğinde kapıyı açan kadın kocasının elinden paketleri alıp mutfağa gittiğinde, bu akşamda yine bir yudum sevgi yok dermiş kendi kendine.

Çocukları da olmamış.

Kadın kaç defa doktora gittiyse her seferinde.

Hanım efendi sizde bir sorun görünmüyor, kocanız da bir doktora gitse kim bilir o zaman sorun belki çözülür.

Kadın doktora, kaç defa söyledim ama kabul etmiyor, erkek adamda sorun mu olur? Diyor Beni ele güne rezil mi edeceksin diye geçiştiriyor.

Adam kendince haklıymış bu kadının yediği önünde, yemediği ardında, ne ister benden, daha, ne yapayım.

Bir yudum sevgi, al bir yudum su iç be kadın.

Anam babamdan bir şey istemezdi, zaten anama sormazdı bile.

Bu kadının çocuğu da olmadı, ben ona sitem mi ettim, zamane kadınları işte şımarık.

İşte yıllar böylece gelmiş, geçmiş kadın kocasından yıllarca iki istekte bulunmuş, bir yudum sevgi ve bir çocuk.

Günlerden bir gün adam rahatsızlanmış.

Doktorlar kalp yetmezliği teşhisi koymuşlar.

Kadın artık kocasından bir yudum sevgi istemez olmuş.

Ama adam o kadar alışmıştı ki karısının bu isteğine.

Benim hatun isteğinden vazgeçti o da anladı ki bir yudum sevgi nereden alacağımı bilmediğime, zaten hastayım da, oh bari bu yükten kurtuldum, diyerek kendini avuturmuş.

.

Böylece aralarında bir yudum sevgi isteği olmadan günler geçmiş.

Adam iyice hastalığın pençesine teslim olmuş.

Yıllar öncesi soracağı soruyu karısına sormuş?

Bak hatun yıllarca benden bir yudum sevgi istedin durdun, bende bunun ne olduğunu nasıl olacağını sana sormadım, seni memnun etmek için her akşam eve elim, kolum dolu geldim ama seni memnun edemedim, artık son günlerimdeyim ölüp gideceğim hakkını helal et.

Şimdi bana söyle sahi neydi bu, BİR YUDUM SEVGİ.

Ey Benim gözümün nuru kocacığım, biliyorsun biz kalabalık bir aileydik ve zenginde değildik.

Babam çiftçilik yapardı.

Her akşam eve geldiğinde annem elinden paketleri alırken, annemin yanağına sevgi dolu bir öpücük kondurur, hatunum pakettekiler nafakamız, ortak yiyeceğimiz ama buda senin hakkın.

Bir yudum sevgi, artık sen bunu istediğin gibi kullan.

Annem bu bir yudum sevgiyi bencillik yapıp kendine saklamazdı.

Bize yaptığı yemeklere katar, o fakir soframız zenginleştirirdi.

O zamanlar karar vermiştim.

Bende kocamdan bir yudum sevgi isteyeceğim.

Ama maalesef ben bunu senden alamadım.

Adam derinden bir Ah çekerek be mübarek hatun bunu söyleseydin ya, bende sana verirdim deyince.

Kadın adama dönüp de.

SEVGİ İSTENMEZ verilir GÖZÜMÜN NURU

Hakkım sana helaldir, Sende helal edesin...