Terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda TBMM'de kurulan komisyonun ilk toplantısı Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında bugün, TBMM Tören Salonu'nda başladı.
"TARİHİ DÖNÜM NOKTASINDAYIZ"
Açılış konuşmasını yapan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 'Tarihi bir dönüm noktasındayız" ifadelerini kullandı. Kurtulmuş, "Bu salonda yeni bir dönemin başlangıcına şahitlik ediyoruz. Bu komisyon sıradan bir heyet değil." ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş'un açıklamaları şöyle:
Komisyon, çözüme ulaştırılacak sorunların müzakeresi üzerinde uzlaşılan teklif ve tavsiyelerin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne iletilmesi ve bahse konu süreçlere millet adına vaziyet etmek için vardır.
Komisyonumuz on yıllardır ülkemizin enerjisini tüketen ve kardeşi kardeşten uzaklaştırmaya çalışanların provoke ettiği bir meseleye yeni bir gözle bakma iradesinin de yansımasıdır.
"TBMM ÇÖZÜMÜN MEŞRU ADRESİDİR"
Burada asli meselemiz, hiç şüphesiz anayasa yazmak, hukuk reformu yapmak ya da tüm meseleleri bir anda çözmek değildir. Meclisin halkın sesi olmanın yanında toplumsal barışın taşıyıcısı, kardeşliğin teminatı, çözümün meşru adresi olduğunu hatırlatma iradesidir. Siyasi hesaplarla, dar tanımlarla ve kalıplarla değil, cesaretle, vicdanla ve adaletle hareket etmenin adıdır.
Kardeşliği kalıcılaştırmaya ve farklılıklarımızı zenginliğimiz olarak kabul edip ortak yaşamı güçlendirmeye dönük bir çağrıdır. Esasında milletimiz arasındaki birlik, beraberlik ve kardeşlik duyguları, toplumumuzun asırlar boyunca en önemli toplumsal yapı taşı olmuştur.
Küresel emperyalizmin “böl, parçala, yönet” politikalarının kirli aracı olarak kullanılan terör aparatları vasıtasıyla içimize suni şekilde sokulmaya çalışılan ayrılık fitnesine milletimiz hiçbir zaman itibar etmemiştir.
Terör eylemlerinin ülkemize yaşattığı karanlık yıllar, her bir yurttaşımızın ortak kaybıdır, ortak acısıdır. Terör, bu topraklarda uzun yıllar boyunca sadece canlarımızı almadı; Emeğimizi, umudumuzu ve ortak hayalimizi de çaldı.
Cumhuriyetimizin 100 yıllık tarihinin yaklaşık 50 yılında, enerjimizi içerideki karanlıkla boğuşmakla geçirdik. Farklı terör örgütlerinin arkasına saklanarak yürütülen kirli oyunlar, ülkemizin güçlü, müreffeh, huzurlu bir ülke olma hedefinin önünde yıllarca en büyük engeli oluşturdu.
Tek bir terör örgütü değil; farklı isimler ve maskeler altında birçok yapının, ülkemizin önünü yıllarca kesmeye çalıştığına da hep birlikte şahit olduk.
Çevremizdeki çoğu ülkede bu yapılar eliyle bölgemiz istikrarsızlaştırılmaya çalışılmış; kardeş halklar arasında çatışmalar, katliamlara yol açılmış; milyonlarca insan topraklarından edilerek sığınmacı durumuna düşürülmüştür.
Bugün FETÖ dâhil darbe girişimlerini boşa çıkaran ve terör örgütünün etkisini kıran kararlı adımlarla birlikte, yeni bir dönemin eşiğindeyiz. Yeni dönem; siyasetin, düşüncenin ve vicdanın daha çok konuşulduğu bir dönem olmak zorundadır.
Evladını yitiren annenin, dükkânını kapatmak zorunda kalan esnafın, yaylasına çıkamayan köylünün ve kamu adına görev yaparken can veren, şehit olan kamu görevlisinin acısı, hepimizin ortak acısıdır.
Eşitliğin ve adaletin imkânlarını ve gücünü daha da yüksek sesle konuşmanın zamanı gelmiştir. Bu komisyonun bir diğer misyonu da budur.
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra birbirinden kopartılan, aralarına tel örgüler çekilen halklar artık yeniden birbirlerini daha yüksek sesle duymayı hak ediyor.
Attığımız her adım, bu kadim coğrafyada barış ve kardeşliği tahkim etmeye yönelik olmalıdır. Bu çerçevede, terörsüz Türkiye aslında, açıkçası terörsüz bir bölge demektir. Gayet açıktır ki Türk-Kürt kardeşliği, coğrafyamızın asli kodudur.
Çanakkale’de omuz omuza savaşanların torunlarıyız. Kaderdaşlık yalnız savaş meydanlarında değil; alın terinde, acıda ve umutta da birlikte yürümektir.
Bugün de bizler, halkın tam da içinden çıkan o akla yaslanarak, o millî irfanı kuşanarak, tarihi bugünün anlayışıyla yeniden yorumlamak ve geleceği bu iradeyle kurmak mecburiyetindeyiz.
Küresel şartlar ve bölgesel gelişmelerin kırılganlığına rağmen; içeride birliğimizi büyütmek, toplumsal huzuru pekiştirmek; dışarıda ise bölgesel barışı korumak mecburiyetindeyiz.
İç cephemizi tahkim etmek, Türkiye’nin istikrarını kurumsal ve siyasal hakla oturtmak zorundayız. Meclis, 1000 yıllık kardeşliği yeniden hatırlatmakla kalmayacak, Siyasal düzlemde yeniden tarif edecektir.
"SİLAH BIRAKMA SÜRECİ BİR PAZARLIĞIN SONUCU ASLA DEĞİLDİR"
Bilinmelidir ki şahit olduğumuz silah bırakma süreci bir pazarlığın sonucu asla değildir. Milletimizin huzura, birliğe dair kararlılığının sonucudur ve bunun yansımasıdır. Bugün iftihar ettiğimiz gelişmeler, insanımızın emeğini ve vaktini çalan bir engelin ortadan kalkması istikametindedir.
Eğer terör belasıyla uğraşmamış olsaydık, eğer bütçemizin önemli bir bölümünü yıllarca terörle mücadeleye değil, kalkınmaya ayırabilseydik; nice okullar, üniversiteler, hastaneler çok daha önceleri inşa edilebilirdi.
Daha çok öğrenci, daha nitelikli eğitimle buluşur; daha çok insanımız sağlığa daha kolay ve hızlı erişirdi. Bugünlerde ulaştığımız bu noktaya çok daha önceleri ulaşmamız mümkündü.
Bugün iftihar ettiğimiz savunma teknolojilerimiz, kendi helikopterlerimiz, uydularımız, millî savunma sanayinde geldiğimiz bu seviyeye belki çok daha erken zamanlarda ulaşabilirdik. Fakat tüm bu kayıpların ötesinde, en ağır bedel şüphesiz ki canla ödenmiştir. Manevî kayıplar, unutulmaz acılarımızdır.
Canları pahasına bu vatanı savunan tüm kahramanlar, bugün burada başlattığımız sürecin manevî mimarlarıdır. Bu istikamette atacağımız her adımda, onların emanetine sadakatle bağlı kalacağımızı ilan ediyoruz. Bu komisyon, sözünü yükselten herkesin kürsüsüdür. Her kuruma bir kez daha yürekten teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki katkı veren herkes, bu memleketin mayasında kardeşlik olduğunu göstermiştir ve gösterecektir.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, değerli basın mensupları,
Milletin taleplerinin siyasal zeminde buluşması, kurumlar arası koordinasyonun sağlıklı yürütülmesi; istikrar ve huzur için elzemdir.
Bu açıdan tartışmanın doğru mecrası Türkiye Büyük Millet Meclisi ve onu temsilen bugün burada oluşturduğumuz komisyondur. Çünkü milletin tamamını temsil eden, her fikrin ve kimliğin söz söyleyebildiği yer tam da burasıdır.
"HER ADIM ŞEFFAF ATILACAK"
Dikkatinizi çekmek isterim: Bugün burada sadece grubu olan siyasi partiler değil, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil edilen bütün siyasi partilerin temsilcisi arkadaşlarımız buradadır.
Diyebiliriz ki bu salon, toplumun %98’inin temsil edildiği bir siyasi iradenin yansımasıdır. Her bilgilendirme ve adım, şeffaf ve kapsayıcı biçimde yapılacaktır. Bu çatının altında yürütülen her çalışma, halkın gözü önünde ve millet iradesinin güvencesiyle ilerleyecektir. O yüzden komisyonun işleyiş prensiplerini ilk günden itibaren açık bir şekilde ifade etmek zorundayız.
Hiç şüphesiz, bunlardan ilki şeffaflıktır. Çünkü milletimizin her adımı bilmeye, her adımda gerçekleştirilenleri öğrenmeye hakkı vardır ve bunun yegâne muhatabıdır.
Bir diğer ilkemiz açıklık olmalıdır. Çünkü saklı gündemlerin, örtük hesapların toplumsal barışa hiçbir katkısı yoktur.
Üçüncü temel ilkemiz ise, hiç şüphesiz çoğulculuk olmalıdır. Çünkü bu topraklar tek renkle değil, çok sesle, çok kültürle anlamlıdır.
Değerli milletvekili arkadaşlarımın, komisyon çalışmaları hakkında kamuoyunun ve basının bilgilendirilmesi yalnızca Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı tarafından yürütülecektir. Çünkü süreci zehirleyebilecek ve provoke edecek açıklamalara itibar edilmemesini sağlamak da bu komisyonun başlıca görevlerinden birisidir.
Onun için kamuoyunu, basınımız vasıtasıyla da yerinde, zamanında, doğru bilgilendirmek önceliklerimizden birisi olmalıdır.
Bu komisyonda ele alacağımız konu, yani Türkiye’nin terörü bırakmasıyla birlikte ele alacağımız konular, herhangi bir siyasi partinin tek elinde olan konular değildir.
"KOMİSYONUMUZ İSTİŞARE ORGANI OLARAK HAREKET EDECEK"
Bu süreç, Türk’ün de Kürt’ün de her kesimden yurttaşın ortak geleceğini ilgilendiren bir beka meselesidir.
Burayı tekraren söylüyorum: Bu süreç, Türk’ün de Kürt’ün de her kesimden yurttaşın ortak geleceğini ilgilendiren bir beka meselesidir. Dolayısıyla komisyonumuz, müzakereci bir istişare organı olarak hareket edecektir. Komisyonumuz, müzakereci bir istişare organı olarak hareket edecektir. Bu zeminde, farklı fikirlerin ve hissiyatların ortak akılla bir akılda birleşmesini sağlayacak bir anlayışla çalışacaktır. Komisyonun görev ve sorumlulukları arasında, özellikle silah bırakma sürecinin millet adına takibi, büyük önem taşımaktadır.
Bu süreç; hukuki çerçevesiyle, sosyal zeminiyle, siyasal diliyle dikkatle izlenmeli, yönlendirilmeli ve gerektiğinde öneriler sunulmalıdır. Burada önemli bir hususu da vurgulamak istiyorum: Hiç şüphesiz bu sürecin en önemli hususiyetlerinden birisi de toplumsal psikolojinin iyi bir şekilde yürütülmesidir.
Bu çalışmaların başarıya ulaşmasında, toplumsal kesimlerin, farklı kesimlerin sürece katkısının sağlanması bakımından toplumsal psikolojinin doğru ve hep birlikte yönlendirilmesi, oluşturulması da önemli bir görevdir.
Bu, aynı zamanda güçlü ve karşılıklı toplumsal bir saygıyı da doğuracak olan adımdır.
Kürdün onurunu korumayan bir dili, Türk’ün gururunu hiçe sayan bir söylemi; barışa değil, yeni kırılmalara neden olan yaklaşımlar olduğunu ifade etmek isterim.
Hedefimiz sadece asgari müştereklerde birleşmek değildir. Biz, birlikte yaşamın azami zeminini güçlendirmek için buradayız.
Komisyon; farklı fikir, beklenti ve kanaatlerin çatıştırılmadığı, aksine birlikte yaşama iradesinin inşa edildiği güçlü bir zemin olacaktır. Silahın tamamen bırakılmasıyla beraber, barışı kalıcılaştıracak yasal düzenlemelerin önerilmesi, hazırlanması da bu komisyonun sorumlulukları arasındadır. Ortaya çıkacak ihtiyaçlar doğrultusunda öneriler geliştirmek, raporlar sunmak, analizler yapmak ve bunları Meclis’in genel iradesine taşımak da bu yapının asli görevidir.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, değerli basın mensupları, aziz milletim, Meclis’in manevî gücü, tarihsel tecrübesi ve temsili yapısı, provokasyonlara karşı en güçlü kalkanımız olacaktır. Hiç şüphesiz provokasyonlar her zaman, her dönemde olabilir.
İçeriden ve dışarıdan gelecek hamleleri bertaraf edecek en önemli unsur, çoğulcu demokratik yapımızdır. Bu yüzden çalışmalarımıza sadece siyaset kurumu değil, toplumun bütün kesimleri de dahil edilecektir. Kanaat önderleri, üniversiteler, hukuk camiası ve sivil toplum kuruluşlarının bu konulardaki katkıları kıymetli olacaktır.
Hiç kimse dışarıda bırakılmamalıdır. Hiçbir kenar fikir kenara itilmemelidir. Çünkü biz, bu milletin tamamını kapsayan birliği ve kardeşliği kurmak istiyoruz. Meclis’te görev yapan her bir milletvekilimiz, hangi partiden ve bölgeden olursa olsun, milletimiz adına bu çalışmalara katıldığı anlayışla hareket edeceklerdir.
Sonuç olarak, bu masa milletin vicdanıyla, aklıyla, irfanıyla ve inancıyla kurulmuştur. Türkiye’nin barışla, bütünlükle, demokrasiyle ve kardeşlikle güçleneceğine inanıyorum. Demokratik, çoğulcu ve herkesin kendisine ait hissettiği bir Türkiye’yi hep birlikte büyük bir çabayla inşa edeceğiz.
Komisyonumuz; hakikatin göz ardı edilmediği, duyguların inkâr edilmediği ve siyasetin çözüm üretme cesaretini gösterdiği bir anlayışı temsil edecektir. Burada konuşulacak her söz, kardeşliğin diliyle ve vicdanın sesiyle şekillenecektir.
Her kimlik milletimizin aslî rengidir. Hiçbir vatandaşımız kimliğinden, dilinden ve inancından dolayı ötekileştirilemez.
Bu uğurda, milletin iradesine sonuna kadar bağlıyız. İnanıyorum ki komisyonumuz, millî birlik ve kardeşlik içinde yürütülen bu tarihî misyonu layıkıyla gerçekleştirecektir.
Niyetimiz hâlis, sözümüz kuvvetli, ufkumuz açık, vaktimiz bereketli, kardeşliğimiz daim olsun. İnancımız tamdır, Allah yar ve yardımcımız olsun.
KOMİSYONUN İSİM VE İŞLEYİŞ ŞEKLİ ELE ALINACAK
Komisyonun ilk toplantısında, komisyonun ismi ve işleyiş şekli ele alınacak. Komisyon üyelerinin görüş ve önerileri masaya yatırılacak. Meclis Başkanı Kurtulmuş'un açılış konuşmasının ardından siyasi parti temsilcileri komisyonda, görüş ve değerlendirmelerini paylaşacak. Toplantıda ayrıca, komisyonun çalışma usul ve esasları ile prensipleri belirlenecek
KOMİSYON KİMLERDEN OLUŞUYOR?
51 üye olarak planlanan komisyona İYİ Parti üye vermemişti. Böylelikle komisyonda 48 üye yer alacak. Partilerin komisyona gönderdikleri üyeler şu isimlerden oluşuyor:
AK Parti: Abdulhamit Gül, Mustafa Şen, Kürşad Zorlu, Hüseyin Yayman, Cüneyt Yüksel, Sunay Karamık, Selami Altınok, Kemal Çelik, Mehmet Sait Yaz, Mahmut Atilla Kaya, Şengül Karslı, Mehmet Şahin, Ayşe Böhürler, Radiye Sezer Katırcıoğlu, Tahir Akyürek, Ali Kıratlı, Cevahir Asuman Yazmacı, Gökhan Diktaş, Burhan Kayatürk, Abdurrahman Babacan ve Ersan Aksu
CHP: Murat Emir, Okan Konuralp, Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Sezgin Tanrıkulu, Türkan Elçi, Turan Taşkın Özer, Oğuz Kaan Salıcı, Murat Bakan, Gökçe Gökçen, Mehmet Salih Uzun.
DEM Parti: Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meral Danış Beştaş, Saruhan Oluç ve Cengiz Çiçek.
MHP: Feti Yıldız, Levent Bülbül, Halil Öztürk ve Yücel Bulut.
Yeni Yol Partisi: Bülent Kaya, Emin Ekmen, Mustafa Bilici.
HÜDA-PAR: Zekeriya Yapıcıoğlu.
TİP: Ahmet Şık.
Yeniden Refah Partisi: Fatih Erbakan, Doğan Bekin.
EMEP: İskender Bayhan.
Demokrat Parti: Haydar Altıntaş.
DSP: Önder Aksakal.