“Korona virüsü ekonomiyi nasıl etkiliyor ve yakın gelecekte nasıl etkileyecek?” sorusuna önceki yazılarım da siz değerli okurlarıma, hem küresel hem ülkemiz hem de Sakarya’mız ölçeğinde değerlendirip cevaplamayı amaçladığımı belirtmiştim. Bir önceki yazımda Korona Virüsü’nün küresel ekonomiyi halihazırda nasıl etkilediğini analiz etmiştik. Bugün ise Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan “Ekonomi İstikrar Kalkanı” paketini ve ekonomimize yansımalarını irdeleyelim.

Koronavirüs etkisiyle ekonomide faaliyetlerin durma aşamasına geldiği bir dönemde, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de ekonomik aktivitelerin devamlılığı için uygulamaya konulan Ekonomi İstikrar Kalkanı paketi yerinde ve zamanında atılmış bir adımdır. Pakette ağırlıklı olarak ekonominin (arz) tarafının ön plana çıkarıldığını, (talep) tarafında ilave adımların, önümüzdeki günlerde mutlaka atılması gerektiğini düşünüyorum.    

    

Ekonomi İstikrar Kalkanı paketi çerçevesinde devreye sokulacak tedbirler şunlardır:

  • “Merkez Bankamız piyasalar açısından oldukça önemli bazı adımları atarak likidite sıkıntı yaşanmayacağının garantisini ortaya koydu. Nisan, Mayıs ve Haziran ayı vadeli açık reeskont kredi anapara ve faiz ödemeleri Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ertelenerek azami vade 1 yıl uzatıldı.  Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında vadesi dolan reeskont kredilerinin taahhüt kapama süresi de yine 1 yıl uzatıldı.

Merkez Bankası, Türk lirası ve yabancı para likidite yönetiminde esneklik sağlanarak öngörülebilirliğin artırılmasına, reel sektöre kredi akışının kesintisiz devamını teminen bankalara hedefli ilave likidite imkânları tanınmasına, reeskont kredi düzenlemeleriyle ihracatçı firmaların nakit akışının desteklenmesine imkân tanımıştır.

  • “Perakende, AVM, demir-çelik, otomotiv, lojistik, ulaşım, sinema, tiyatro, konaklama, yiyecek-içecek, tekstil-konfeksiyon ve etkinlik-organizasyon sektörleri için Muhtasar ve KDV tevkifatı ile SGK primlerinin Nisan, Mayıs ve Haziran ödemeleri 6’şar ay ertelenecek.”

Söz konusu madde, Türk ekonomisi için can suyu niteliğindedir. Muhtasar ve KDV tevkifatı ile SGK primlerinin nisan, mayıs ve haziran ödemelerinin altışar ay ertelenmesi her sektöre nefes aldıracaktır.

  • Konaklama Vergisi Kasım ayına kadar uygulanmayacak.”
  • “Otel kiralamalarına ilişkin irtifak hakkı bedelleri ve hasılat payı ödemeleri Nisan, Mayıs ve Haziran ayları için 6 ay süreyle ertelenecek.”

Özellikle turizm endüstrisi, salgından en çok etkilenen sektörlerin başında gelmekte. Türk turizmi, ülke ekonomisine sağladığı 34,5 milyar dolarlık döviz girdisi ile ülkemizin en stratejik sektörlerinden biridir. Turizm sektörünün bu süreçten en az zararla çıkması ve sektörün sürdürülebilirliğinin sağlanması için büyük önem taşımaktadır.

  • “İç havayolu taşımacılığında 3 ay süreyle KDV oranı yüzde 18’den yüzde 1’e indirilecek.”

İç hava yolu taşımacılığında 3 ay süreyle KDV oranının yüzde 18’den yüzde 1’e indirilmesi fiyatlara olumlu yönde yansıyacak ve tüm dünyada tehlike çanları çalan sektör için bizim havayolu şirketleri açısından hiç şüphesiz bir avantaj oluşturacaktır.

  • “Kredi Garanti Fonu limiti 25 milyar liradan 50 milyar liraya çıkartılacak, kredilerde önceliği gelişmelerden olumsuz etkilendiği için likidite ihtiyacı oluşan ve teminat açığı bulunan firmalar ile KOBİ’lere verilecek.”
  • “Kovid-19 salgınıyla ilgili tedbirlerden etkilendiği için nakit akışı bozulan firmaların bankalara olan kredi anapara ve faiz ödemelerini asgari 3 ay öteleyecek ve gerektiğinde bunlara ilave finansman desteği sağlanacak.”
  • “Bu dönemde işlerinin olumsuz etkilendiğini beyan ederek talepte bulunan esnaf ve sanatkârların Halkbank’a olan kredi borçlarının Nisan, Mayıs ve Haziran anapara ve faiz ödemeleri 3 ay süreyle ve faizsiz olarak ertelenecek.”
  • “Koronavirüs etkisiyle Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında temerrüde düşen firmaların kredi siciline “mücbir sebep” notu düşülmesi sağlanacak.”

Nakit akışı bozulan firmalarla ilgili bankaların üç ay ertelemeli kredi finansmanı ve özel paketler sağlayacak olması ise son derece kritik. Reel Sektör, başvuru şartlarının açıklanacağı tarihi sabırsızlıkla bekliyor. Halkbank'ın KOBİ’lere yönelik üç ay ötelemeli kredi desteğine de çok önemli bir adım olarak görüyorum. Özellikle Anadolu’da ve küçük ilçelerde Halkbank şubelerinin fazla olması tüm sektörler ve KOBİ’ler için çok önemli."

  • “İhracattaki geçici yavaşlama sürecinde kapasite kullanım oranlarının korunması amacıyla ihracatçıya stok finansmanı desteği verilecek.”

Bu krizi ekonomimiz için fırsata çevirip, Türkiye’nin tüm üstün özelliklerini gösterip, tedarik merkezi (Avrupa’nın Çin’i) olma olasılığımızı daha da artırabiliriz.

  • “Vatandaşlarımız için uygun ve avantajlı şartlarda sosyal amaçlı kredi paketleri devreye alınması teşvik edilecek.”
  • “500 bin liranın altındaki konutlarda kredilendirilebilir miktarını yüzde 80’den yüzde 90’a çıkartılacak, asgari peşinatı yüzde 10’a düşürülecek.”
  • “İstihdamdaki sürekliliği temin etmek amacıyla 2 aylık telafi çalışma süresini 4 aya çıkarttırılacak.”
  • “Asgari ücret desteği devam ettirilecek.”

İstihdamda sürekliliği temin etmek için 4 aya çıkarılan telafi çalışma süresi de işverene nefes aldıracaktır. Dört aylık süre çalışılmayan sürenin bitiminde başlayacak, bu çalışmalar fazla çalışma sayılmayacak. Telafi çalışmaları, günlük en çok çalışma süresini aşmamak koşuluyla günde 3 saatten fazla olmayacak.

  • “Mevzuatımızdaki esnek ve uzaktan çalışma modellerinin daha etkin hâle getirilmesi temin edilecek.”
  • “Kısa çalışma ödeneğini devreye alacak, bundan faydalanmak için gereken süreçleri kolaylaştırılacak veya hızlandırılacak. Böylece faaliyetine ara veren işyerlerindeki işçilere geçici bir gelir desteği verilirken, işverenlerin de maliyeti azaltılmış olunacak.”

Paketteki kısa çalışma ödeneği gibi işçi ve işletme lehine yapılacak mevzuattaki değişikliklerin bir an önce yürürlüğe girmesi gerekmektedir. Mevcut uygulamada ödenekten, kısa çalışmanın başladığı tarihten önceki son 120 gün hizmet akdine tabi olanlardan son üç yıl içinde en az 600 gün süreyle işsizlik sigortası primi ödemiş olanlar yararlanabiliyor. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, bu koşuldaki gün şartını azaltarak daha fazla işletmenin kısa çalışma ödeneğinden yararlanmasının önünü açmayı planlıyor.

Uygulanan sürede sigortalının 12 aylık prime esas kazancı baz alınarak günlük ortalama brüt kazancın yüzde 60'ı ödeniyor. Devlet, faaliyetine ara veren işyerlerinde son bir yıldır asgari ücretle çalışan bir işçiye bin 752 lira, 4 bin lira alana 2 bin 381 lira, 8 bin lira alana da 4 bin 380 liraya kadar kısa çalışma ödeneği verebiliyor.

  • “En düşük emekli maaşını 1.500 liraya yükseltilecek.”
  • “Emeklilerin bayram ikramiyesini Nisan ayı başında ödenecek.”
  • “Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın belirlediği kriterlere göre ihtiyaç sahibi ailelere yapılacak nakdi yardımlar için ilave 2 milyar liralık bir kaynak ayırılacak.”
  • “Tek başına yaşayan 80 yaş üstü yaşlılarımız için sosyal hizmet ve evde sağlık hizmetlerinden oluşan periyodik takip programı devreye alınacak.”

SONUÇ;

Dünya ekonomisinde büyük sorunların yaşandığı, finansal piyasaların büyük dalgalanmalara sahne olduğu bu ortamda, ülkemiz ekonomisinin bu süreci en az hasarla atlatması için hep birlikte hareket etmeliyiz. Açıklanan paket eksiklikleri olmasına rağmen üzerine düşünülmüş bir çalışma. Sosyoloji ve psikoloji bu süreçte çok önemli. Bu açıklamalar topluma güven veriyor. Fabrikaların çalışmaya devam etmesi, bizim gibi ekonomik büyümesi sanayi ve ihracat odaklı olan bir ülke için çok önemli. Bu süreci önce insanlık, sonra da ülke olarak en az hasar ile atlatmamız aydınlık geleceğimiz için çok önemli.

Bir sonraki yazımızda görüşmek ümidiyle, her şey gönlünüzce olsun.

#SağlıklaKalTürkiye…#EvdeKalTürkiye...