Sevgili okurlarım; İyilik yapmak önemli bir meziyettir.

Fakat daha önemli olanı ise; iyiliği hangi amaçla, niçin yapmış olduğumuzdur?

İyilik bir ticaret midir yoksa insan olmanın erdemliliği midir?

Bir yoksula el uzatmak, bir yaraya merhem olmak, ağlayan bir çocuğu güldürmek; iyi olmanın sınıfında yer almaktır.

Sorumluluk bilincini kuşanmış her insan iyilik yapmaya hak kazanır.

İyilik yapmanın temelinde insanların birbirlerini gözetmesi, birbirlerine yardım etmesi, sosyal dayanışma içerisinde olması ve bencillik putuna mağlup olmamasıdır.

Kadim hayat yolculuğunda yan yana, omuz omuza, beraberce yürümek asil ve onurlu bir yolculuktur.

Birbirlerini kullanmadan, birilerinin hamal diğerlerinin yük olmadan yardımlaşma ve dayanışma içerisinde olması yoldaki tüm engelleri kaldırır.

İyilik, iyi insanların eylemidir.

Her insan iyilik yapamaz, iyilik yapmanın şartı iyi bir insan olmayı gerektirir.

İyiliğe layık olmadan iyiliği sergileyemez insan.

Neydi iyilik?

Fakir-fukaraya yardım etmek mi?

Yoksulu doyurmak mı?

Bir yetimin başını okşamak mı?

Şüphesiz bu ve benzeri eylemler iyiliktir.

Ancak bunların iyilik kategorisinde asilce yerini alabilmesi için iyiliğin ruhuna uygun yapılması gerekir.

Yardıma muhtaç olana iyilik yaparak kendine mahkum etmek gibi bir sinsiliğin varlığını bilmeliyiz.

İyiliği ticarete dönüştürmek, iyilik yaparak insanları yaralamak, aldatmak, kahretmek, töhmet altında tutmak gibi büyük ahlaki sorunların var olduğunu göz ardı edemeyiz.

Ki yüce Allah (cc) bu konuda direkt peygambere hitaben bu ahlaki sorun üzerinde durduğunu net bir şekilde görüyoruz.

İyilik, amacı dışına çıkarılarak yapıldığında iyiliğin itibarı yok edilmiş olur.

Artık o iyilik eylemi iyi olmaktan çıkmış ve kişinin hanesine bir kötülük olarak yerleşmiş demektir.

İyilik ve kötülük toprağa atılan birer tohum misalidir.

Toprağa atılan tohum ne ise biçilende o olacaktır.

İyilik ve kötülük kalbe, vicdana kısaca ömüre atılan birer tohumdur ve mutlaka yeşerecektir.

Harman zamanı kim ne ekmiş ise onu biçecektir.

Her tohum sahibine ulaşacak ve sahibine yapışacak kadar vefakâr olacaktır.

Hiç bir davranış, tohum sahibine asla nankörlük etmeyecektir.

Dolayısıyla her eylem sahibinin efendisi olacaktır.

İyi olmak ile iyi görünmek çok farklı şeylerdir.

Bu ne kadar farklı ve taban tabana zıt ise; iyiliğin ruhuna uygun yapılan iyiliklerle, iyiliğin ruhuna aykırı yapılan iyiliklerde aynı şekilde çok farklıdır...

*****

Günün Sözü; İyilik yapar gibi görünmeyin, iyilik yapın görünmeyin...