Bakan Taranoğlu, “Ben bildiklerimin ki burada söyleyemem, hepsini devletin ilgili makamlarına söyledim. Olayın nasıl gelişip, nasıl Birleşik Arap Emirlikleri’ne transfer olduğunu, geçerken Irak üzerinden hangi kanallara geçtiğini hepsini söyledim.

53 ve 55’inci hükümetlerde bakanlık yapan Ersin Taranoğlu, Cumhurbaşkanı Danışmanı iken suç örgütü lideri Sedat Peker'in iş insanı Mine Tozlu Sineren'den Serkan Taranoğlu‘nun rüşvetk aldığı iddialarıyla ilgili ilk kez konuştu. TV 264 ekranlarında her Cuma akşamı ekranlara canlı olarak gelen Gazeteciler soruyor isimli tartışma programına konuk olan Bakan Ersin Taranoğlu, gazeteci Hüseyin Cumalı’nın kardeşi Serkan Taranoğlu’nun suç örgütü lideri Sedat Peker'in iş insanı Mine Tozlu Sineren'den rüşvet istediği ve görevden alınması iddialarıyla ilgili sorusu üzerine ilk kez sessizliğini bozdu.

Bakan Taranoğlu, “Serkan Taranoğlu kardeşimdir. Rahmetli babamız bir gazeteye beyanat verdiğinde ‘Bizim soyadımız Helaloğlu dur. Biz bunu Taranoğlu yaptık’ dedi. Biz hayatımız boyunca buna layık olmaya çalıştık. Ben de öyle kardeşim de öyle. Siyasette makamlara geldiğiniz zaman iki farklı şey söylerler. Para ve kadın başka bir şey söylemezler. Benim kardeşime böyle bir yakıştırma yapıldı, suçlama değil. Yapan da Sedat Peker. O zaman ben kardeşime dedim ki ‘hiç konuşmayacaksın. Kapat’ dedim. Beni gazeteciler aradı. Bende onlara dedim ki ‘devlet konuşana kadar ben konuşmayacağım’ dedim” diye konuştu.

Taranoğlu, “Devlet demek şu demektir. Devlet polistir, devlet jandarmadır, devlet MİT’tir, devlet istihbarattır, devlet yargıdır. Bunlar bir araya geldiği zaman bir ürün ortaya koyarlar.  Anayasaya göre devlet, kişinin onurunu ve şahsiyetini korumakla mükelleftir. Bunun içinde organlar kurar. Ne yapar! Emniyeti kurar, istihbarat için dinleme yapar. MİT dinler, Yargı vardır. Bunların sonunda ben suçlu isem cezamı verir, suçlu değil isem itibarımı geri verir. Ben onun için dedim ki ‘devlet konuşuncaya kadar ben konuşmayacağım’ Bu olay da Eylül ayında filan oldu” diye konuştu.

Taranoğlu, “Ben bildiklerimin ki burada söyleyemem, hepsini devletin ilgili makamlarına söyledim. Olayın nasıl gelişip, nasıl Birleşik Arap Emirlikleri’ne transfer olduğunu, geçerken Irak üzerinden hangi kanallara geçtiğini hepsini söyledim. Çünkü biz aile olarak bu devlete sadakati olan ve her zaman devlete hizmet etmiş aileyiz. Buna dedelerimizde dahildir. Bizim de kendimize göre devletin içerisinde bizi bilenler vardır. Sonunda bu hak tespit edildi. Eğer kardeşimin böyle bir rüşvet yediğini, para aldığını bilsem ve inansam ben onun mezarını açarım. Oraya gömerim, üzerine de toprağı koyarım. Devlete bırakmam” dedi.

Taranoğlu, “Ama benim kardeşimde bunu hak edecek hiç bir şeyi yok. Ben şimdi devletten ve devleti yönetenlerden bizim ailemizin ve soyadımızın itibarının iadesini istiyorum. Çünkü savcı gerekli soruşturmaları yaptı. Ne olduğunu ne bittiğini biliyorum. Bu bana düşmez. Söylemem doğru da değil. Kardeşim iadeyi hak ediyor. İade hakkıdır. Ben burada medyaya iki tane laf söyleyeceğim. Program yapıyor adam televizyonda diyor ki ‘rüşvet operasyonu, bilmem ne bilmem ne’ diyor. Orada da bir hanımefendi var. Hanımefendi programda diyor ki ‘ben kimseye para vermedim. Kimse benden para almadı’ diyor” diye konuştu.

Taranoğlu, “Ama televizyonda programı yapan, ideolojik kanal ‘burada rüşvet var’ diyor. Rüşvetin olması için birisi alacak, birisi verecek. Vermesi gereken ‘vermedim’ diyor. Parayı vermesi gereken hanımefendi Serkan’ın adını anarak ‘Benden böyle bir talepte bulunmadı’ diyor. Zaten televizyonda hanımefendi ‘ben rüşvet verseydim işim çözülürdü’ diyor. Kadın diyor ki Türkiye’de işini yürütmek için rüşvet vereceksin diyor. Kadın ‘benim işim çözülmedi’ diyor. Çözülmediğine göre rüşvet vermediği anlaşılıyor. Bunlar hepsi aleni ortada ve benim kardeşim kendisini ortaya getiren devletin makamına saygısından dolayı istifa etti. Cumhurbaşkanımız istemedi istifasını. Benim kardeşim Cumhurbaşkanına saygısından ve ona leke gelmesin diye memuriyetten istifa etti görevden değil, onurlu davrandı. Buna sevinenler de vardır üzülenlerde vardır. Ben o tarafında değilim” dedi.

Taranoğlu, “Benim kardeşim Cumhurbaşkanına saygısından ve ona leke gelmesin dile memuriyetten istifa etti. Görevden istifa etmedi. Onurlu davrandı. Ben işimdi aynı soyadından ve ağabeysi olarak devlete bu sorunuz vasıtasıyla diyorum ki ‘Anayasadaki kişinin haysiyetini, şerefini korur maddesinden benim kardeşimin ve soyadının hakkını teslim edilmesini istiyorum. Eğer öyle değilse bana söyleyin. Ben size kalmadan gömerim zaten, açarım mezarını gömerim. Bu kadar basit, çünkü halka mal olmuş insanların yapacağı iş ya gömeceksin, yada ğereğini yapacaksınız” dedi.

Taranoğlu, “Dolayısıyla benim hiç başım eğilmedi. Hiç utanmadım, hiç sıkılmadım. Ha kardeşimin başına böyle bir iş geldi diye sevinenler olmuştur. Sevinsinler çok önemli değil. Yargıda dosya var. Bence açıklaması lazım. Bu tarafı da siyasetin, siyasettin bu tarafında olanlar bir gün iktidara gelirse onlara ilk diyeceğim iş ‘eğer kardeşimin durumunu bu gün ki iktidar  yerine getirmez ise iktidar değişirse o zaman diyeceğim ki ‘benim kardeşimi suçladınız. Benim kardeşimin suçunu ispat edin” diyeceğim” diye konuştu.

Taranoğlu, “Benim kardeşim rüşvet mi yemiş! Yanlış bir iş mi yapmış! Benim kardeşim kendisi istifa etmiş. Onu oraya getiren makama saygı duyduğu için kendini geri çekmiş. Bu arada eğer böyle bir şey varsa ise zaten kardeşimi görevden almaları gerekir. Almıyorlarsa ve yargı da bunu ispat etmemiş ise böyle bir rüşvet yok ise o zaman devleti yönetenlere düşen görev haklının hakkını yerine getirmektir” dedi. Gazeteci Hüseyin Cumalı’nın “az önce olayların Irak üzerinden gittiğini söylediniz. Bir kumpas mı var” sorusu üzerine Taranoğlu, “Ben daha gerisini konuşmam” dedi. “kardeşinizin ruh hali nasıl” sorusu üzerine ise “kardeşimin ruh hali çok iyi ve kardeşim hakkının yerine verilmesini bekliyor” dedi.