Medyabar’’da Kırtasiyeci Coşkun Bilir bir köşe yazısı yazmış. Kırtasiyeci Bilir, “Hüseyin Cumalı siyasetin ‘s’ sini bilmiyor” başlıklı yazısında beni kendince değersizleştirmek, hatta aşağılamak, hatta ve hatta “duygusallıkla” yani para yemekle suçlamış. Kızdım mı! Kızmadım. Niye kızmadım! Anlatalım. TV 264 ekranlarında geçen yıl Kırtasiyeci Coşkun bilir kendi programına beni davet etti. Bizde adam gibi katıldık…
***
Dakika bir, Kırtasiyeci Coşkun Bilir başladı bel altı vurmaya ama unuttuğu bir konu vardı. Ben bu kentin geçmişini iyi bilirim. Zamanında Kırtasiyeci Coşkun Bilir menfaati için neler yaptığını bir, bir anlatım. Program sonunda Kırtasiyeci Coşkun Bilir’in yüzündeki o ifadeyi ölsem unutmam. Bir insana mor bu kadar mı yakışır! Neyse, öyle bir program oldu ki, öyle bir gol attım ki Kırtasiyeci Coşkun Bilir hayatı boyunca beni unutamaz. İddia ediyorum Alzheimer olsa yinede beni ve o gece yaşadığı utancı unutamaz…
***
Devam edelim. Kırtasiyeci Coşkun Bilir geçen günkü yazısında beni siyaseti bilmemek ile hatta siyasetin ‘S’sini bilmemekle suçlamış. Bıraktığı siyasete 21 yıl sonra dönen DP Sakarya İl Başkanı Zafer Adalet’i allamış, pullamış bir güzel yalamış. Ardından AK Parti İl Başkanı Yunus Tever’i göklere çıkarmış…
***
Benim bu siyasetçilerle ilgili ne yazdığımı kamuoyu biliyor. Kırtasiyeci Coşkun Bilir’in de ne yazdığını yine kamuoyu biliyor. Dolayısıyla kamuoyu her ikimizin yazdıklarını değerlendirir. Bu mudur, budur. Şimdi biz asıl meseleye gelelim…
Birileri aradı ve “Kırtasiyeci Coşkun seni yazmış” dedi. Kırtasiyeci Coşkun’un hesabına girdim ve önce beni yazdığı yazıyı okudum. Sonra sosyal medya hesabına gezerken bir paylaşımı dikkatimi çekti! Tarih Aralık 2022, saat 20.00’de Kırtasiyeci Coşkun’u belli ki ateş basmış. Oturmuş bilgisayarın başına ve sosyal medya hesabından “Sakarya’da Suriyeliler. Antalya’da Ruslar. Kaderin………” paylaşımda bulunmuş…
***
Şimdi sormak isterim. Seversin veya sevmezsin. Suriye’deki savaştan kaçan Suriyelilerin bir bölümü Sakarya’ya gelmiş. Türkiye’ye sığınmış. Özellikle de anneler, kadınlar Sakarya halkının hoşgörüsüne, misafirperverliğine, Türk halkının insanlığına sığınmış. Hal böyle iken ne demek “Sakarya’da Suriyeliler”... Bu sözün anla mı ne!
***
Kırtasiyeci Coşkun Bilir şöyle devam ediyor. “Sakarya’da Suriyeliler. Antalya’da Ruslar. Kaderin………” diyor. Peki Antalya’daki Ruslar, Sakarya’ya gelse idi ne olacaktı! Soruyorum Kırtasiyeci, sana soruyorum. Antalya’daki Ruslar, Sakarya’ya gelse idi ne olacaktı! Neden Rusları istiyorsun! Ne yapacaksın Ruslarla! Amacın ne!
***
Ruslar Sakarya’ya gelmedi diye neden “Kaderine” isyan ediyorsun! Neyin peşindesin! Neyin peşindesin ki Ruslar yerine Suriyeliler Sakarya’ya gelince kaderine isyan ediyorsun! Peki böyle yazıyorsun ya, hiç utanmıyor musun! Vicdanın sızlamıyor mu! Senin bu yazının altına yorum yapanların da vicdanı sızlamıyor mu!
Uzun lafın kısası Kırtasiyeci, gittiğin yol inan bana yol değil. Sen kötü bir yolda ilerliyorsun. Bir sözümde gazeteci Zafer Tokuş’a olacak. Medyabar gibi bir sitede böyle Kırtasiyecileri yazdırıp, sitenin asaletini düşürme!
***
NOT: Kırtasiyeci Coşkun Bilir, Twitter adresinden 2013 yılında önce sildiğin paylaşımlar bende duruyor….
