Hüseyin Cumalı yazdı...

Sapanca’daki bungalov popülasyonu, SASKİ ekiplerinin kaçak veya mevzuata aykırı bungalovların suyunu kesmesi, Ramada Sapanca Tesisleri ile Sakarya Büyükşehir Belediyesi eski Başkan danışmanı olmasının yanı sıra SASKİ eski Yönetim Kurulu üyesi olan Ethem Yıldırım’a ait bungalovların sularının kesilmesiyle devam eden yazı dizimiz, bizi su fabrikalarına kadar getirdi…

*

Sakarya’daki su fabrikalarıyla ilgili mevzu ne! Bungalovlardan nasıl su fabrikalarına geldik, dimi! Anlatalım. Yazı dizimizi takip edenler bilir. Son üç yazımın altına not şeklinde su fabrikalarıyla ilgili anonslar bıraktık. Malum, dünyada kuraklık ve su sıkıntısı var. Türkiye’nin birçok yerinde halı ve araba yıkamak yasak ve uzmanlar sürekli “aman suyu idareli kullanın” diyor…

*

Kuraklıkla ilgili ulusal televizyon kanallarında, yazılı basında, dijital basında, sosyal medyada yapılan uyarılar sürerken, çevreciler bana ulaştı. Hafta sonları Sapanca Gölü’nün Kocaeli kesiminde yasak olmasına rağmen sürat teknelerinin gölde cirit attığını, komşu Kocaeli’nin Sakarya gibi Sapanca Gölü’nün korunması konusunda titiz davranmadığını anımsattı…

*

Sapanca Göl Havzası’nın sıkıntısını anımsatan çevre gönüllüleri, “Hüseyin bey konu bir tek Bungalovlar mı! Sapanca Gölü çevresindeki TEM Otoyolu, D-100 Karayolu, Hızlı Tren Hattı, yan yollardan yağmurla birlikte göle akan kimyasallar, Sakarya Nehri başta olmak üzere derelerdeki evsel atıklar, Akyazı’da zaman zaman ortaya çıkan derelerdeki kirlilik ne olacak!” diye sordu…

*

Sapanca, Hendek ve Geyve ilçelerindeki su fabrikalarına dikkat çeken çevreciler, “Su fabrikalarına da bakmak lazım. Sakarya’nın suyunu biz her gittiğimiz şehirde görüyoruz. Elbette bu su fabrikaları kiraladıkları yerlerden elde ettikleri suları pazarlıyorlar. Ancak geçmiş yıllarda bazı sorunlar yaşandı. Dağdaki kaptajlarla su alması gereken bazı fabrikalar kaptaç yerine direkt dere yatağından su çektiği belirlendi. Bunlarla ilgili işlemler yapıldı” 

*

Son yıllarda su fabrikalarıyla ilgili basında veya kamuoyuna yansıyan bir gelişme yok. Kuraklık dünyayı tehdit ederken, iklim değişikliği bütün şehirleri kasıp kavururken Sakarya’da durum nedir! Mesela bir su fabrikası ne kadar LT/SN (litre bölü saniye) su kiraladı. Bu kiraladığından fazla su üretimi yapıyor mu! Bunlar sıkı şekilde denetleniyor mu! 

*

Son günlerde bu tip sorular bana sorulmaya başlayınca bende ilgili kurumlara soru yönelttim. Sakarya Valiliği ile Sakarya Büyükşehir Belediyesi’ne sorduk. Dedik ki Sakarya’da size ait sorumluluk bölgesinde kaç su fabrikası var! Bu su fabrikaları kaç su kaynağını kullanıyor!

*

Her iki kurumda bu soruma sağ olsunlar cevap verdi. Sakarya Büyükşehir Belediyesi sorumluluk alanında 10 su fabrikası var. Bu su fabrikaları toplam 34 kaynağı kiralamış. Sakarya Valiliği sorumluluk bölgesinde ise doğal mineralli 13 su fabrika sayısı var. Bu fabrikalarına kiralanmış toplam 41 su kaynağı bulunuyor…

*

Sakarya Valiliği ile Sakarya Büyükşehir Belediyesi sorumluluk alanında toplam 23 su fabrikasıyla bu su fabrikalarına tahsis edilmiş 75 su kaynağı bulunuyor. Bütün bunları yazdık. Dün yine çevreciler beni aradı. Diyorlar ki kuraklık dünyayı tehdit ederken Sakarya’da 75 su kaynağını su fabrikalarına kiralamak ne kadar doğru! Ayrıca bu su fabrikaları ne kadar  litre bölü saniyelik su (LT/SN) kiraladı, ne kadar su üretimi yapıyor! Kiralanan su ile fabrikadan satış yapılan su miktarları örtüşüyor mu!   

*

Çevrecilerin başka soruları da var ama ben şimdilik bu kadar yazıyorum. Bundan sonrası Sakarya Valiliği, Devlet Su İşleri (DSİ) ve Sakarya Büyükşehir Belediyesi’ni ilgilendiriyor. Toplam 23 fabrika ne kadar litre bölü saniyelik su (LT/SN) kiraladı, ne kadar su üretimi yapıyor, bunlar örtüşüyor mu! Sakarya genelinde su fabrikalarına kiralanan 75 su kaynağı az mı, çok mu! Kuraklık ve iklim değişikliğini baz alırsak 75 su kaynağının kiralanması doğru mu!   

*

Bu sorular ve daha fazlasını ben buradan Sakarya Valiliği, Devlet Su İşleri (DSİ) ve Sakarya Büyükşehir Belediyesi’ne ilettim. Yani benden günah gitti…