Hayatın karmaşık ve çoğu zaman anlaşılmaz labirentlerinde yol alırken, bazı temel gerçekler pusulamız olur. Bunlardan en bilineni ve belki de en şiirsel olanı, üç şeyin asla sonsuza dek gizli kalamayacağıdır: güneş, ay ve gerçek.
Güneş, her sabah umutla doğar ve en karanlık köşeleri bile aydınlatır. Bulutlar onu bir süreliğine saklayabilir, ama er ya da geç, o parlak yüzünü dünyaya gösterecektir. Tıpkı bunun gibi, en derin sırların, en karanlık yalanların bile bir gün ışığa çıkma gibi bir huyu vardır. Zaman, hakikatin en sadık müttefikidir ve sabırla bekler.
Ay ise gecenin gizemli ve melankolik rehberidir. Bazen tamamen kaybolur, hilal gibi ince bir çizgiye dönüşür, bazen de dolunay gibi tüm ihtişamıyla gökyüzünde parlar. Onun bu döngüsü, gerçeğin de zaman zaman örtülse bile, asla tamamen yok olmayacağını hatırlatır bize. Gölgeler uzasa da, karanlık çöktüğünde bile, hakikatin ışığı bir şekilde kendini gösterecektir.
Ve nihayetinde, gerçek. Belki de en çetin ceviz olanı. Yalanlar, manipülasyonlar, yanılsamalar bir duvar gibi örülebilir etrafına. Uzun süre karanlıkta kalabilir, çarpıtılabilir, hatta tamamen göz ardı edilebilir. Ancak tıpkı güneşin her sabah doğması ve ayın döngüsünü tamamlaması gibi, gerçek de kendine bir yol bulur. Bazen bir fısıltı, bazen bir çığlık, bazen de beklenmedik bir anda tüm çıplaklığıyla ortaya çıkar.
Çünkü evrenin kendi içinde bir denge mekanizması vardır. Işık karanlığı, hakikat yalanı er ya da geç alt eder. Belki zaman alır, belki bedelleri olur ama eninde sonunda güneşin sıcaklığı hissedilir, ayın dinginliği anlaşılır ve gerçeğin ta kendisi tüm çıplaklığıyla gözler önüne serilir.
Bu yüzden, hayatın inişli çıkışlı yollarında yürürken, bu üç değişmez gerçeği aklımızda tutalım. Ne kadar karanlık olursa olsun, güneşin doğacağını unutmayalım. Ne kadar gizemli olursa olsun, ayın döngüsünü tamamlayacağını hatırlayalım. Ve en önemlisi, ne kadar karmaşık hale getirilirse getirilsin, gerçeğin bir gün mutlaka ortaya çıkacağına inancımızı kaybetmeyelim. Çünkü güneş, ay ve gerçek
Onlar asla gizli kalmaz.
Esen Kalın,