TİSK’in ev sahipliğinde bugün 3. kez toplanan Asgari Ücret Tespit Komisyonu görüşmelerini ekran başında tık nefes izliyoruz. Milyonların mutfağındaki ekonomik yangın sürerken “acaba ne olacak” diye merak ettiğimiz görüşmeler sonrasında taraflar kameraların karşısına geçti… 

*

İşveren temsilcisi TİSK adına asgari ücretin 3 bin 100 TL olmasını isterken, işçi temsilcisi Türk-İş adına asgari ücretin en az 3 bin 900 TL olmasını istedi. Tarafların rakam konusunda anlaşmazlıkları sürerken, net rakam dördüncü toplantıya kaldı…

*

Dolar delirmiş, enflasyon çıldırmış, mutfak cayır cayır yanıyor ama işveren asgari ücret 2 bin 825 TL’den 3 bin 100 TL’ye çıkmasını istiyor. Türk-İş temsilcisi ise en az “3 bin 900 olsun” çekiyor. Haber kanallarındaki bu konuşmalar sonrasında bilgisayarımdaki tarihe baktım. Tarih 9 Aralık 2021 idi. Bir daha baktım. Hatta gözlüklerimi silip öyle baktım. Tarih yine 9 Aralık 2021 idi. Yani 1 Nisan 2021 değildi. Sizin anlayacağınız ekranlarda 1 Nisan şakası falan yapılmıyordu…

*

“Keşke” dedim. İçimden “Keşke” dedim. Keşke işveren temsilcisi şaka yapsaydı. Keşke Türk filmlerindeki gibi, keşke rahmetli Kemal Sunal gibi “mesela yani” deseydi. Ama demedi. Ekranların başına çıkanların şakası yoktu. Ülke ekonomik anlamda büyük bir burhandan geçerken işçiye yapılması istenen, verilmesi istenen,, işverenin bu yangında işçiye layık gördüğü zam aylık resmen 275 TL idi…

*

Ne bu ya, ne bu! Şaka mı yapıyorsunuz! İnsanlarla alay mı ediyorsunuz! Ne demek 275 TL aylık zam yapmak! Bir asgari ücretli 2 bin 285 TL alırken 3 bin 100 TL teklif etmek, ayda 275 TL zam teklif etmek ne demek! İnsanların akıllarıyla mı dalga geçiyorsunuz! Böyle bir teklif olabilir mi! Böyle bir düşünce olabilir mi! Dalga mı geçiyorsunuz., adam mı seçiyorsunuz!

*

Bindikleri arabalar, oturdukları villalar, tatile gittiği yerler, giydikleri elbiseler, eğlenmeye gittiği yerler belli olan patronlar böyle bir teklifi nasıl yapabilir! Nasıl yapıyorsunuz! Diyecekler ki küçük işletmeleri de düşün. Düşünüyorum. Yanında 2-3 işçi çalıştıran küçük işyerleri de var. Bizim yanımızda da 4 sigortalı arkadaş var. Ne olursa olsun. Mutfak alev yanarken bir işçi için ayda 275 TL zam verilmesi teklif edilir mi! Ayda 3 bin 100 TL teklif edilir mi! Ayıptır, günahtır, kul hakkıdır…


*

Bu ekonomik şartlarda en azından olması gereken ücret 4 bin TL’dir. İşçiye verilecek olan ücret 4 bin TL olurken, işvereni de rahatlatmak için vergi indirimi yapılması lazım. Olayın özeti budur. Buradan sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan faiz vesayetine savaş açtığı şu günlerde asgari ücretle evini geçindiren milyonlarca işçiye bir müjde vermesini bekliyoruz…

*

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vereceği bir müjdenin asgari ücretin 4 bin ile 4 bin 200 TL olmasıdır. Bu milyonların beklentisi ve ricasıdır. Uzun lafın kısası milyonlarca çalışanı ilgilendiren asgari ücret 4. toplantısı öncesinde Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mutlaka ve mutlaka bu olaya el koymasıdır…