Ülkemizde ekonomi gündemi devam ederken, ev ekonomisi gündemi ile karşı karşıya olan vatandaşlar artan fiyatlar karşısında kışı nasıl geçireceğini kara kara düşünüyorlar.

Siyasiler 2023 yılında yapılacak olan milletvekilliği seçimi derdinde olurken, vatandaşlar kara kara düşünüp kış mevsiminde soğuklarda kömür, doğal gaz, elektrik ve su, faturasını nasıl ödeyeceğini bilmiyor. Bunun yanında her geçen gün artan meyve ve sebzelerin fiyatları da pazarda tavan yaptı. Yani sözün özü bu kış zor geçecek. Siyasiler içinde 2023 yılında seçmenin karşında seçimler zor geçecek. Hâdi hayırlısı bakalım diyelim.

Doğal gaz elektrik bunların faturasını ödemek çok zor olacak. Evde kalan vatandaşlar ‘Kıyafet giyeceğiz, battaniye sarılarak kışı geçiririz’ diyorlar. Dar gelirliye devlet kömür yardımı doğal gaz faturası ödemesini yapıyor. Aylıkla çalışan milyonlarca kişi aylıkları artan faturalara yettiremiyor. Halkın gündemi ekonomik ferahlık, ekonomik özgürlük parası yeten hayat pahalılığı olmayan biz bir an istiyor. Bir simdin 5 TL olduğunu bir çayın 5 TL olduğunu gördük. Şimdi bazıları şunu söylüyor duyar gibiyim; ‘Kafeler, lokantalar insanlarla dolu, yollar araçlarla dolu, nerede hayat pahalılığı var’ diyorlardır. Ne olmasını bekliyorsunuz? İnsanlar çalışıyor, kendi aldıkları aylığı kendi gönlünce harcıyor. Kendi gönlünce arabasına pahalı mazotu doldurup geziyorlar. Yani zamlı dönem olsa da insanlar için hayat devam ediyor.

Ekonomiyi iktidar düzeltecek. Evet, birçok hamleler yapılıyor faizler düşürülüyor vatandaşla esnafa destekler veriliyor esnafa krediler veriliyor. Zamlı hayata süreç zor geçiyor, günler zor geçiyor. Nasıl ki 2 yıl boyunca Kovid-19 salgınında günler yıllar zor geçti, şimdi ekonomik sıkıntıda günler zor geçiyor. Elbette bir gün bunları aşacağız.

Ben her gün sokakta halkın içinde onlarla konuşuyor, sıkıntılarını kendilerinden dinliyorum. 300-500 TL pazarda para harcayarak evlerine sebze alırken para ile ödeme noktasında sıkıntı çekiyorlar. Pazara bakıyorum domates şimdiden 20 TL, 10 TL, 8.5 TL arası patatesin kilosun 14 TL altına düşmemiş kış bastırınca stoklar azalınca patatesin kilosu dolar gibi pazarda fiyatı artacak.

Peki, Türkiye’de ekonomik sıkıntı ya da adına hayat pahalılığı deyin var. Sadece Türkiye’de mi, Avrupa’da yok mu? Var Avrupa da tabi ki hayat pahalılığı var. Bir kilo et 15 avro. Avrupa’da enflasyon yüzde 10 Türkiye’de (TÜİK)  göre yüzde 79 oranında. Ev kiraları 1000 TL’den 1500 TL’den 3000-4000 TL’ye çıktı. Biz her ay kaç kilo et alabiliyoruz, et olmuş 150-200 TL. Et almak hayal. Balık bile pahalı balık bile almak zor. Avrupa ile aramızda enflasyon ve para değeri alım gücü değeri farkı var. 1 dolar 18.58 TL. Bu yüzden Avrupa alım gücü Türkiye’deki alım gücü aynı değil.

Ben evime ara sıra beyaz etin dışında kırmızı et hiç alamıyorum. 30 sene öncede 30 sene sonrada durum aynı kırmızı et alamıyorum. Diyeceksiniz ki çalışıyorsun para kazanmıyorsun. Basının çilesi büyük, emeği büyük, aldığı aylığı küçük. Fedakârlık emek ülkemizin şehrimizin kamu yararının sağlanması için çalışmak tarafsız bir şekilde herkesin sesi olmak.

Aldığımız aylık kira faturalar çocukların eğitim masrafına gidiyor. Hayır herkes hemen hemen aynı. Yani yüzde 50 deyin yüzde atmış deyin ya da yüzde 30 deyin orta direk geçim zorluğu yaşıyor. Halende geçinebilmek için mücadele veriyor. Açlık sınırı 7 bin 245,18 TL, yoksulluk sınırı 23 bin 599 TL yükselmiş iken bu asgari ücretle çalışan olsun emekli aylığı alan olsun zorda.

Şimdi herkes şunu diyebilir; Hükümet aylıklara gerektiği kadar zam yaptı. Evet, aylıklar arttı beraberinde piyasalarda iğneden ipliğe yüzde 100, yüzde 300 her şey arttı. Elektriğe yüzde 200, doğal gaza yüzde 300 zam geldi. Piyasalarda fiyat dengesi kurulması ile zorluklar aşılması için umutla bekliyoruz.

Eee ülkemizde açlık yok. Yokluk yok, bolluk var diyen çok evet Allah bereketini aratmasın. Ama ekonomik politikalar sürdürülebilir planlar içinde herkesin refah düzeyini nefes alabilecek yiyecek giyecek alabilecek düzeye çıkarılması gerekiyor. Ekonomide düzlüğe çıkmak için daha çok hesap kitap yapılması gerekir.

Bir pantolon 500 TL dayanmış. Bir palto 1500  ile 3000 TL dayanmış. Peki bu konfeksiyon ürünlerin ederi bir rakam mı?  Hayır. Bütün çalışma hayatımız mücadelemiz fani dünyada. İyi beslenmek iyi giyinebilmek yılda bir kez en az bir hafta tatil yapmak için değil mi?

Bunlar tam anlamı ile gerçekleşiyor mu? Hayır, ama bunların hepsi iyi gitmiyor. Herkes aldığı aylık ile sihirbazlık yaparak geçinmeye çalışıyorlar. Kredi kartına aldığı aylığını yatırıp kredi kartı ile alışveriş yaparak taksitli harcama yapıyorlar.

Kredi kartına borcun en az limitini yatırıp böyle bir ayı geçiriyorlar. Bir ekmek olmuş 5 TL. Bir ev fiyatı 800 bin TL ile 1 milyon 500 bin TL olmuş. Ev almak hayal ama bu artan zamlarla geçinebilmek çok zor.

2023 milletvekilliği seçimine giderken halkın siyasilerden beklentisi ve çözüm beklediği bir numara ekonomi ve mültecilerin ülkelerine geri gönderilmesi konusudur. Hangi parti ne vaat vererek bu iki konu ve ülkenin para değerini artıracak projeleri hamleleri yapacak halkın güvenini alacak parti bakalım hangisi olacak.

Not: Ekonomiyle ilgili yaşanan güçlükleri 1 Ocak 2023 yılında basına sansür yasası yürürlüğe girince bu yazdıklarımı artık yazamayacağım. Artık bu tür yazı ve eleştiriler cezayı müeyyideler öngördüğü için biz de halkın sıkıntılarını yasa gereği yazamayacağız.