Hüseyin Cumalı yazdı...

Dün, “ Başkan Yusuf Alemdar’ı uyarıyorum! Bu adamdan uzak dur başkanım” başlığıyla bir köşe yazısı yazdım. Mevzu ne idi! Medyabar’ın yayın hayatına geçmesiyle birlikte “Tekçi Şaban” rumuzuyla biri ortaya çıktı. Yorumdan ziyade herkese hakaret etmeye başlayan ve yaptığı hakaretlerin dozunu arttırdıkça yorumlarını girmeyen Medyabar ekibine bile hakaret eden bu şahıs, Şaban Üstkaya idi. Her geçen gün hakaretin dozunu arttıran Şaban Üstkaya’nın Tekçi Şaban rumuzu deşifre olunca, bu kez “Hasan Tambasan” rumuzuyla hakaretlerini sürdürdü…

*

Ancak Hasan Tambasan rumuzu da deşifre oldu. İnternet sitelerinden artık hakaret edemeyen Tekçi, bu kez de WhatsApp durumundan hakaret ve küfürlerini sürdürmeye devam etti. İşte dün bu WhatsApp durumundan bu kentin saygın kişilerine, gazetecilere, daire müdürlerine, bürokratlara analı avratlı yaptığı hakaretleri kaleme aldım. Benim bu yazım sonrasında Tekçi Şaban, “Bir kere daha anlıyorum ki doğru yoldayım. Bugün köpeğin biri bana havlamış. Köpeğin zaten görevi havlamak. Ya havlatan? Havlatanın A…. koyayım. Havlayana sıra sonra gelecek. Benim yazılarımı köpeklere servis edenin de avradını S. Konu şimdilik kapandı” 

*

Tekçi Şaban bu yazdıklarıyla da sınırlı kalmadı. Bu yazının devamında AK Parti Sakarya Büyükşehir Belediye Başkan adayı Yusuf Alemdar ile ilgili sözler de sarf etti. Tekçi Şaban bununla da sınırlı kalmadı. Bir başkana da ana avrat yine küfür etti. Tekçi Şaban’ın dünkü bu yazdıklarına şimdi en baştan başlayalım. Ne diyor yazısının başında! “ Bir kere daha anlıyorum ki doğru yoldayım” diyor. Yani herkesin anasına, bacısına, kızına, ailesine, kişinin şahsına ana avrat küfür etmek Tekçi Şaban’a göre doğru…

*

Şimdi buradan sormak isterim. Tekçi Şaban, sen kafana göre herkesin anasına, bacısına, kızına, ailesine, kişinin şahsına ana avrat küfür ediyorsun. Peki senin anan, avradın, kızın, ailen yok mu! Bir gün biri çıkıp senin ailene de ana avrat küfür ederse ne olacak! İyi mi olacak! Hiç üzülmeyecek misin!  Mesela Sakarya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı SASKİ’de çalışan bir kızın var. Hani “işinizi lütfen iyi yapın’ diye kendisini uyaran SASKİ Daire Müdürü’ne “Sizi Ekrem amcama söylerim” diyerek aba altından sopa gösteren, hani SASKİ’nin gönderdiği birime gitmek için Sakarya Büyükşehir Belediyesi tarafından güzergahına otobüs hattı bile konan, hani ‘orası uzak, bizim evin karşısındaki SASKİ tesislerinde çalışacam” diyen bir kızın var…

*

Senin kızın, bizim kardeşimiz olan bu kızımıza bırak küfür etmeyi biri “İşte bu küfürbaz Tekçi Şaban’ın kızı” dese utanmayacak mısın! Hiç sıkılmayacak mısın! Kızının yüzüne bakarken o yanakların hiç mi kızarmayacak! Ama sen utanmazsın! Bu kentte önüne gelenin anasına, bacısına, kızına, ailesine, kişinin şahsına ana avrat küfür ederken utanmayan Tekçi Şaban, kızının suratına bakarken mi utanacak! Tekçi Şaban, “Bugün köpeğin biri bana havlamış. Köpeğin zaten görevi havlamak” diye devam etti. Bak Şaban, bu kentte yıllardır söylerim. Beni mi yazacaksın! Bana giydirecek misin! Madde 1, adımı soyadı mı yazacaksın. Bana öyle giydireceksin…

*

Demek köpeğin biri sana havlamış. O köpek benzetmesi yaptığın ben yıllardır bu kentte isim vererek herkesi eleştiriyorum. Senin gibi kıçından korkup önce “Tekçi Şaban, sonra Hasan Tambasan diye rumuz kullanmıyorum. Adamsın ya, çok delikanlısın ya, o önündekiyle herkese koyuyorsun ya, kıçın yiyorsa adını soyadını yazsana. Bize köpek derken “Hüseyin Cumalı Köpektir” yazsana. Çok mert adamsın ya, adamım diye geziyorsun ya…

*

Tekçi Şaban WhatsApp durumundaki yazısına “Ya havlatan? Havlatanın A…. koyayım. Havlayana sıra sonra gelecek. Benim yazılarımı köpeklere servis edenin de avradını S. Konu şimdilik kapandı” diye devam etti. Bu arada ben bu küfürleri rumuzla yazıyorum. Tekçi Şaban bu küfürleri açık, açık yazıyor. Şimdi şu hale bakın. İki evladı devlet kurumunda çalışan, kendisi de devlet kurumundan emekli şahsın yazdıklarına bakın. Sanki değirmenden geliyormuş gibi önüne geleni düzüyor. Utanmıyor, sıkılmıyor…

*

Tekçi Şaban yazmışsın ya “Konu şimdilik kapandı” diye. Öyle bir dünya yok. Herkesin bu kentte anasına, bacısına, kızına, ailesine, kişinin şahsına ana avrat küfür edeceksin. Sakarya’daki gazetecilerin kıçına kalem sokacaksın. Dümbükler ile başlayıp gavatla biten hakaretler edeceksin. Sonra da “Konu şimdilik kapandı” diyeceksin. Şimdi sana soruyorum. Adam mısın! Eğer adamsan, ben adamın diyorsan küfür etmeden istediğini yaz. Rica ediyorum senden, özellikle de beni yaz. Küfür etmeden ne istiyorsan onu yaz…

*

Haaaaaaaaaaaaaa, bu arada şunu da hatırlatmak isterim. Ben, Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nde çalışmıyorum. Ben, Serdivan Belediyesi’nde çalışmıyorum. Ben, SASKİ’de de çalışmıyorum. Ben, belediye başkanı değilim. Peki şimdi ne demek istiyorum! Demek istediğim Tekçi, hani belediye başkanları ve siyasetçilerle samimi olup, bu kentte daire müdürlerini, bürokratları ve çalışanları korkutuyorsun ya. Hani belediye başkanları ve siyasetçiler üzerinden daire müdürleri, bürokratlar ve çalışanlara racon kesiyorsun ya. İşte o raconlar bana sökmez…

*

Bugünlük yazının sonuna gelirken bir hatırlatma yapayım. Bu köşeden birilerini uyarmak pek adetim değildir. Uyarı yapmak yerine direk konuya girerim. Ama bugün bir uyarı yapmak istiyorum. Hatırlayın. Zaman zaman SESOB Başkanı Hasan Alişan ile ilgili bu kentte uyarılarda bulundum. Ama beni ne esnaf, ne oda başkanları, ne kentin ileri gelenleri, ne siyasiler, ne belediye başkanları dinlerdi. Peki sonra ne oldu! Geçen aylarda Başkan Alişan haddini aşıp, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’ye had bildirmeye kalktı…

*

Aynı Hasan Alişan, geçtiğimiz aylarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “vicdansız” göndermesi yaptı. Kimsenin ‘Dur’ diyemediği aynı Hasan Alişan halen bu kentte bildiğini okumaya devam ediyor. Şimdi Hasan Alişan’ı bir kenara koyup, bu Tekçi Şaban ile ilgili siyasiler ve belediye başkanlarını uyarıyorum. İstediğine anasına, bacısına, kızına, ailesine, kişinin şahsına ana avrat küfür eden bu şahsa dikkat edin. Bu adam size yarar değil, zarar verir. Ayrıca herkesin anasına avradına küfür etmeyi meziyet zanneden bu şahısla dost olan siyasiler ve belediye başkanları benden uzak dursun…

*

Bununla aynı seviyeye inen bir belediye başkanından ne bu kente, ne de benimle yapacağı dostluktan fayda gelmez…