Sakarya Valiliği’nde geçtiğimiz günlerde yapılan İŞKUR verileri toplantısı, kamuoyuna genellikle resmi metinlerle yansıyor. Vali Yardımcısı Asalet Karabulut başkanlığında düzenlenen toplantılara basın mensupları çoğu zaman çağrılmıyor. Açıklanan sayısal veriler, kurumların hazırladığı yazılı bültenlerle gazetelere servis ediliyor. Bu nedenle, rakamların arkasındaki detaylar çoğu zaman görünmüyor.

İŞKUR Sakarya İl Müdürü Tekin Kaya, 15 yıldır görevde. Her toplantıda aynı mesaj veriliyor: İşsizlik azaldı, iş gücüne şu kadar kişi katıldı, bu kadar kişi işe yerleştirildi. Ancak son toplantıda paylaşılan rakamlar dikkat çekici: 35 bin 638 kişilik iş gücü talebine karşılık yalnızca 21  bin 775 kişi işe yerleştirildi. Aradaki fark büyük ve sorgulatıcı.

Rakamlar kulağa umut verici geliyor. Ama gazeteci gözüyle bakıldığında tablo çok daha karmaşık. Hangi sektörlerde, hangi sürelerle iş sağlandığı hâlâ belirsiz. Otomotiv ve yan sanayi mi, tekstil ve inşaat mı, yoksa hizmet sektörü ve perakende mi? İşlerin dönemsel mi, üç ay mı, altı ay mı yoksa kalıcı mı olduğu açıklanmıyor.

Resmî verilere göre:

21 bin 775 kişi işe yerleştirildi

8 bin 611’i kadın, 7  bin 892’si genç, 579’u engelli birey

4 bin 686 kişi kurs ve programlarla iş hayatına kazandırıldı

308 milyon TL ödenek kullanıldı

Ancak bu sayılar, işin gerçek niteliğini ortaya koymuyor. Kaç kişinin kalıcı iş bulduğu, hangi sektörlerde istihdam edildiği ve kaç kişi işte kalabildiği hâlâ cevapsız sorular arasında.

İŞKUR Sakarya İl Müdürü Tekin Kaya, kadın, genç ve dezavantajlı grupların istihdamını artırmak için projeler yürüttü: kadınlara yönelik KİPAP, iş kulüpleri ve bireysel danışmanlık hizmetleri. Ancak toplamdaki kısa ve uzun vadeli istihdam sayıları açıklanmadıkça başarı ölçüsü tartışmalı kalıyor.

KİPAP gibi projeler üç aylık ücret ve sigorta desteği sunuyor. Kâğıt üzerinde başarı gibi görünse de, proje sona erdiğinde kadın çalışanların işte kalıp kalmayacağı belirsiz. Kısa vadeli teşviklerin uzun vadeli çözüm sağlamadığı bir gerçek.

Bireysel danışmanlık ve eğitim programları da yürütülüyor; fakat danışmanlık alan kişilerin kaçının gerçekten işe yerleştiği açıklanmıyor. Bu eksik bilgi, resmi verilerin güvenilirliğini azaltıyor ve “başarı” iddiasını gölgeliyor.

Sokaktaki vatandaş hâlâ iş arıyor; iş ilanlarıyla kayıtlı ama iş bulamayan çok sayıda kişi var. Rakamlar parlak, ama hayattaki gerçekler farklı.

İŞKUR’un çabası önemli; destek programları yerel iş gücüne katkı sağlıyor. Fakat resmi rapor, dengeli ve ayrıntılı değil. Gazeteci olarak görmek istediğimiz tablo; sadece sayılardan ibaret değil, insanların iş hayatındaki kalıcı kazanımlarını ve yaşam standartlarındaki değişimi de göstermeli.

Sakarya’daki istihdam rakamları bir başarı hikâyesi gibi sunulsa da, sokaktaki gerçek hâlâ belirsizliğini koruyor. Kurumların çabası elbette önemli, ancak gerçek başarı; sadece işe yerleştirilen kişi sayısıyla değil, insanların sürdürülebilir ve güvenli işlerde, makul ücretlerle yaşamlarını sürdürebilmesiyle ölçülür. Dört kişilik bir ailenin yalnızca gıda giderinin 28 bin 412 TL’ye ulaştığı bir dönemde, alınan ücretlerin bu rakama yaklaşması, asıl göstergedir.