Daha iyi adalet ve yargı anlayışı, bugün uygar ve gelişmiş ülkelerin tümünün hedefi haline gelmiştir.

Yargının güvenilirliği konusu pek çok araştırmaya konu olmuştur. Ancak yargının güvenilirliği kadar hizmetinin kalitesi ve buna bağlı olarak vatandaşları ve yargının taraflarını memnun etmesi de önemlidir.

Ülkemizde, halk arasında çok soğuk kişileri tarif etmek için yaygın olarak kullanılan mahkeme duvarı gibi sözü adliyelerin dışarıya bakan yüzünün ne kadar itici olduğunu anlatmak üzere kullanılagelmiştir. Bu söz adliye saraylarının ne denli itici yapılar olduğunu ortaya koymaktadır.Bu durumu düzeltmek için tüm Türkiyede olumlu gelişmeler yaşanırken Sakaryada durum tam tersidir.

Adaletin sağlıklı bir biçimde gerçekleşmesi; yasaların toplumsal taleplere ve ihtiyaçlara uygunluğu, hâkim ve savcıların bilgi birikimi donanımı, eğitimli personel gibi mahkemeye bağlı unsurların ve avukatlar, taraflar gibi mahkeme dışı unsurların, fiziki mimari koşulların birbirlerine sıkı şekilde bağlı ve uyum içinde yürüyen bir yapı oluşturmasına bağlıdır.

Bu unsurlar bir şekilde aksıyorsa, aralarındaki uyum bozulur ve sistem aksamaya başlar, bu da dağıtılan adaletin kalitesinin düşmesine yol açacaktır. Adaletin kalitesinin düşmesi bireyin yargıya yani devlet otoritesine olan saygısının kaybolmasına, dolayısıyla bireyin kendiliğinden ihkak-ı hakkına yol açacaktır.

Sakaryadaki Adliye Binanası artık ihtiyaçları karşılayamacak hale gelmiş ve bir takım önemlerle ihtiyaçlar giderilmeye çalışılmıştır. Bu önemlemler ek hizmet binaları ve adliye içerisinde ek imalatlar ile karşımıza çıktı. COVİD 19 pandemisinin yaygın olduğu dönemde yapılan değişiklikler vatadandaşı ve avukatı adliye binasının dışında tutma, bizden uzak dursunlar düşünecesinin dışa vurumudur.

Adliye Binasının dışına açık alana yapılan ön bürolar, vatandaşı ve Avukatı adliyenin dışında tutma arzusunu dışa vurumudur.

Duruşma salonlarında avukatların duruşma salonu içerisinde sosyal mesafeyi koruyarak oturmasına imkan tanıyacak avukatı koridorlara mahkum etmeyecek sandalyelerin kaldırılması da avukatı iğreti gören dışlayan bir düşüncedir.

Sulh Hukuk, İş Mahkemesi gibi vatandaşın yoğun olarak geldiği mahkemelerin Adliye binasından çıkarılarak başka bir binaya nakledilmesi ve taşınan mahkemelerin bulunduğu yapının yargının ihtiyaçlarını, vatandaşın yargıya erişimini kolaylaştırmaktan karşılamaktan çok uzak olması üzüntü vericidir. Vatandaşın yoğun olarak geldiği bu mahkemeler 1999 Depreminden sonra yapılan Karaman bölgesindeki atıl kullanılmayan, fonksiyonel olmayan bir iş hanına taşınmıştır.Bu mahkemelere ulaşım zor ve yıpratıcıdır. Avukatların bölünen adliyeler arasında duruşmalarını takip etmelerinin zorluğu da düşünülmemiştir. Taşınan mahkemelerinin hakimleri ,mahkemelerde çalışan personel de düşünülmemiştir.

Mahkemelerin taşınması hususunda düzenlemeyi yapanların Barodan görüş almaması , bu konuyu Baro ile istişare etmememsi üzüntü vericidir. Baronun danışılmayan bir kurum haline gelmesi ise daha üzüntü vericidir.

Sakarya Adliyesindeki İcraların durumu da vahimdir. Dosyalar yerlerde gezmekte çok dar alanlarda hizmet verilmeye çalışılmaktadır.Ölümcül Corona virüsünün yayılmasını azaltmak için alınan önlemlerin burada uygulanması imkansızdır. Sakarya Adliyesindeki sıkışıklığın önüne geçilmek isteniyorsa öncelikle icra dairelerindeki vahim durum göz önüne alınarak bu icra daireleri ve mahkemelerinin insan haklarına uygun şekilde hizmet edecekleri bir yapıya kovuşturulmaları sağlanmalı bu birimler sağlıklı bir hizmetin sağlanacağı ayrı bir binaya taşınmalı İzmit ve Düzcedeki gibi hizmet etmeleri sağlanmalıdır. İcra Dairelerinin sağlıklı bir yapıya taşınması sonrasında boşalacak alanlara da Sulh Hukuk ve İş Mahkemeleri taşınmalıdır.

Sakarya’nın çok acil bir şekilde ADLİYE SARAYINA ihtiyaç duyduğu bir gerçektir. Bu gerçek idareciler ve siyasetçiler tarafından dile getirilmelidir.

Sakarya Adliyesindeki yapısal sorunların Hakimin , Savcının , Avukatın ve vatandaşın sağlığını tehdit ediyor olması , ve adaleti tesis etmekten uzak olması durumu bir an çözüme kavuşturulmalıdır.

Cumhurbaşkanı yada Adalet Bakanı Sakaryadaki bu durumu gözleri ile görseler acaba ne düşünürler, bu durumdan haberdarlar mı ? ve bu duruma sebep olanlara ne söylerler ben şahsen çok merak ediyorum.

“Çağdaş sevk ve idare esaslarına taban tabana zıt köhne binalar içinde çalışan bir idari mekanizmanın yardımı altında çaba gösteren hâkimin etkin ve süratli bir adaleti yerine getirebilmesi bir hayaldir.” (1972 DÖNMEZER)

Selam ve sagılarımla ,

Av. ÖZGÜR AKIN