Hüseyin Cumalı yazdı...

Önceki gün, “Drone’lu köylüler kızıl ölümü belgeledi” manşetimiz çok ama çok ses getirdi. Kelimenin tam anlamıyla gündem oldu. Peki mevzu neydi! Mudurnu Çayı’nın Akyazı geçişinde yıllarca süren doğa ve çevre katliamı bitmek bilmiyor. Biraz daha konuyu açarsak, Mudurnu Çayı kenarında bulunan tekstil fabrikalarının arıtma tesislerinden çaya atık su deşarj ediliyor. Çaya akıtılan bu atık sular balık ölümleri dahil çevre katliamına neden oluyor…
*
Fabrikalardan çaya akıtılan sözde arıtma tesislerinde arıtılmış atık su balık ölümleri, su içindeki canlılar, çevredeki yeşil örtü, ekili tarım arazileri, ekolojik denge başta olmak üzere çevreye zarar veriyor ama bu kentin yöneticileri buna ‘dur’ demiyor, diyemiyor. Bir iki para cezası kesiliyor ama fabrikalar Mudurnu Çayı’ndaki yaşamı öldürmeyi sürdürüyor. Ne yazık ki bu tablo yıllardır uzayıp gidiyor. Bitmeyen, dinmeyen bir katliam söz konusu ve buna kimse engel olmuyor, olamıyor! Acaba neden!
*
Peki ama neden böyle oluyor! Dünkü köşe yazımda da sordum. Yine soracağım. Neden yıllardır kamuoyunun gözünde yaşanan çevre ve doğa katliamına, skandala, geleceğimiz olan çocukların yeşil mirasına kimse ‘dur’ demiyor, diyemiyor. Bu fabrikaların sırrı ne! Bu fabrikaları kim koruyor! Kim koruyor kardeşim kim! Birileri bu fabrikaları korumasa yılların katliamı durur. Ama durmuyor…
*
Yerelde bu gidişe dur diyemiyorlar. Hadi bunu anladık. Peki ya Ankara neden suskun! Ankara’nın niye sesi çıkmaz! Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Sakarya İl Müdürü Nedim Arsal belli ki bu işi beceremiyor. Katliamı durduramıyor. Görevi yapıyor. Peki bunun bakanı var. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum var. O ne yapıyor. Sakarya’da çevre katliamı var. Yıllardır sürüyor. Devletin Bakanı Murat Kurum buna neden el atmıyor! Niye susuyor!
*
Tarım ve Orman Bakanlığı Sakarya İl Müdürü Ali Ulvi Özerdem vardı. Hani at ve eşek eti en çok yenen iller arasında Adana’dan sonra Sakarya’yı 2. yapan meşhur İl Müdürü Özerdem vardı. Çok şükür buradan Kocaeli Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’ne atandı. Hadi o gitti, ya bu Özerdem’in bakanı olan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ne yapıyor! Akyazı’da çevre katliamı var. Verimli ve bereketli tarım toprakları fabrikaların Mudurnu Çayı’na döktüğü atıklarla çöl oluyor…
*
Peki ama Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ne yapıyor! Ne yapıyorsun sayın bakan ne yapıyorsun. Diyelim ki yangından yangına koşuyor. Eyvallah, Allah razı olsun. Bakan Yumaklı’ya bu çalışmalarından dolayı daha önce de teşekkür ettik. İyi ama koca Tarım ve Orman Bakanlığı’nda başka kimse yok mu! Bakan yardımcıları ne iş yapıyor! Yahu Mudurnu Çayı kızıl akıyor, Mudurnu Çayı ölüm akıyor ölüm ve bakanlar dahil kimse bu işe dur demiyor, diyemiyor…
*
Neden kimse bu işe dur diyemiyor. Bildiğiniz, korktuğunuz bir şey varsa bize söyleyin biz de korkalım. Biz de sizin gibi can taşıyoruz. Sizinki can da benim ki patlıcan değil. Kimden korkuyorsunuz! Size kim gereğini yaptırmıyor! Eğer korkmuyorsanız, neden yıllardır Mudurnu Çayı’ndaki kimyasal atıklara çare bulamadınız! Neden balıklar, canlılar, yeşil örtü, bereketli topraklar ölüyor! Açıklayın da biz de bilelim…
*
Bakan Murat Kurum ve Bakan İbrahim Yumaklı başta olmak üzere ilgili bütün bakanlıklara, yetkililere sesleniyorum. Sakarya’da çevre katliamı var. Sakarya’da doğa katlediliyor. Sakarya’da balıklar, canlılar, yeşil örtü ölüyor. Bunları duymuyor musunuz! Bakan Murat Kurum, Bakan İbrahim Yumaklı sizin danışmanlarınız yok mu! Sizin basın danışmanlarınız yok mu! Sizin basın servisleriniz yok mu!
*
Sizin ekipleriniz Akyazı’daki köylüler kadar iş yapmıyor mu! Bakın, Akyazı’da köylüler drone ile bütün skandalı görüntüledi. Biz bunu haber yaptık. Bunları görmüyor musunuz! Duymuyor musunuz! Yoksa size bunları iletmiyorlar mı! Diyelim ki iletmiyorlar. Bakanlar bu katliamı bilmiyor. Bakanlara bunu iletmeyip birileri yanlış ve yanlı bilgi veriyor…
*
Kim bunlar kardeşim kim! Bakan Kurum ile Bakan Yumaklı’ya bu katliamı kim iletmiyor!
Kim Bakan Murat Kurum ile Bakan İbrahim Yumaklı’ya Sakarya’daki bu çevre katliamı iletmiyor, söylemiyorsa hakkında işlem yapılsın. O makamlarda oturan bakan yardımcısı, danışmanlar, basın danışmanı, basın servisleri hakkında işlem yapılsın. Yeter artık yeter.

***

KRAL ÇIPLAK
Yine başladık, yine başa döndük. Mevzu ne! AK Parti Milletvekilleri eski günlerdeki gibi yazdıklarımdan rahatsız olmaya başlamış. Torpil yaptıkları bürokratlarla ilgili yazıyorum, Mudurnu Çayı’ndaki çevre ve doğa katliamına seyirci kalmalarını yazıyorum…
*
Bu yazılarımla canları sıkılıyormuş. Oysa benim tek yaptığım ‘Kral Çıplak’ diye bağırmam, hepsi bu kadar… Kral Çıplak sayın milletvekilleri kral çıplak… Hatır gönül bu kente hizmet edemeyen beceriksiz bürokratları o koltuklarda oturttuğunuz için, Mudurnu Çayı bağıra bağıra elden gittiği için…
*
17 Ağustos depreminden günümüze kadar 26 yıl geçmesine rağmen çok katlı binalar halen ölümle bizi tehdit ettiği için, Sapanca Gölü elden gittiği ve TÜPRAŞ halen sanayi suyu çektiği için kral çıplak. Daha fazlasını yazmayın. Çünkü havalar zaten sıcak, bir de bana sinirlenip tansiyonunuz çıkmasın…
*
Sonuç itibariyle yazdıklarımın nesine kızıyorsunuz. En basiti Mudurnu Çayı’nda çevre katliamı var. Ağzınızı açamıyorsunuz. Gık diyemiyorsunuz. Olup biteni vatandaş gibi seyrediyorsunuz. Bereket fışkıran topraklar elden giderken sadece izliyorsunuz. Bunları yazdığım için mi bana kızıyorsunuz, sinirleniyorsunuz…
*
Çıkın ortaya o zaman açıklama yapın. Kamuoyunu aydınlatın. Öyle değil böyle değil. Yazdıklarımı bana yedirin. Yedirin bana yazdıklarımı! Eyyy yavrum ey, Akyazı kan ağlıyor. Akyazı halkı isyan ediyor. AK Parti Sakarya Milletvekilleri de kafayı bana takıyor. Ama siz de haklısınız. Nasıl olsa her seçim Akyazı’da AK Parti 1. çıkıyor di mi sayın vekillerim…
*
Akyazı halkı AK Parti’yi her seçimde birinci parti yaparsa siz de böyle yaparsınız…

Whatsapp Image 2025 08 01 At 18.11.20