Özel haber: Nurettin Eryılmaz

Adapazarı’nda Adnan Menderes Caddesi üzerinde 24 Ekim 2024 Perşembe akşamı bir eğlence mekânı önünde çıkan tartışmada, bir gruptan kaçarken bacağına çelme takılması sonucu yola düşen ve hızla gelen aracın altında kalan 21 yaşındaki Hilmi Tunahan Çiçek, tedavi gördüğü hastanede 4 günlük yaşam mücadelesini kaybetmişti.

İki motosiklet kafa kafaya çarpıştı: 3 ağır yaralı
İki motosiklet kafa kafaya çarpıştı: 3 ağır yaralı
İçeriği Görüntüle

Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında 5 kişi hakkında dava açıldı. “Olası kastla öldürme” ve “taksirle ölüme sebebiyet verme” suçlarından yargılanan sanıkların ikinci duruşması, Sakarya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Er54

Çelmeyi taktığı iddia edilen sanık A.Ö., duruşmaya cezaevinden SEGBİS ile katılarak, “Bilerek yapmadım, tahliyemi istiyorum” dedi. Mahkeme heyeti, A.Ö.’nün tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 4 Aralık 2025 tarihine erteledi.

“Bu Bir Trafik Kazası Değil, Cinayettir”

Hilmi Tunahan Çiçek’in ailesi, olayın “trafik kazası” olarak gösterilmek istendiğini belirterek tepki gösterdi. Olayın sıradan bir kavga değil, kasıtlı bir müdahale sonucu meydana geldiğini belirten aile, olayın kamera kayıtlarında açıkça görüldüğünü ve delillerin karartılmaya çalışıldığını ileri sürdü.

4584-5

Oğlunun mezar taşına “Sana elveda demiyorum, bilakis görüşmek üzere evlat” yazdıran acılı baba ve kardeşi, adaletin yerini bulmasını istedi.

Tunahan’ın babası Ferhat Çiçek, yaşananları şöyle anlattı:

“Oğlum geçen sene bu zamanlar burada bir eğlence kulübünün güvenlik görevlileri tarafından bir arkadaşını koruma maksadıyla olaya karıştı. Güvenlik görevlileri, yani buranın korumaları olayı yatıştıracağı yere oğlumu dövmeye ve yolun ortasında çelme takarak ölümüne sebebiyet verdiler. Bir yıldır mahkemesi devam ediyor. Bir yıl ikinci mahkemeye girdik. İkinci mahkemede karşı tarafın avukatları ve kendisi bilerek yapmadığını, hatırlamadığını, çelme takmadığını, bunun normal bir trafik kazasına çevirmeye çalışıyorlar. Kamera kayıtları ortada. Kamera kayıtları alınan yeri de tehdit etmişler. Kamera kayıtları olmasaydı bunun bir trafik cezası olarak kayıtlara geçecekti. Yalnız bu olaya karışan başka bir şahısla aracın çarpması sonucu yaralandı ama ölmedi. Demek ki normal bir trafik kaza değil. Burada bu cadde üzerinde çok işlek bir cadde burası. 24 saat bu şekilde böyle. Burada bodyguardlık yapıyorsan ve bodyguardların şefiysen bu caddede çelme takıldığında burada bir kişinin ölme olasılığı yüzde 99 bile demiyorum, yüzde 100’dür. Görüntüler ortada, bunun bir cinayet olduğunu herkes yazmış. Türk devletimin adaletine güveniyorum. Gerekli cezasını almasını istiyorum. En ağır şekilde olaya karışan ve karışanların en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum.”

36236-7

“Abim cinayete kurban gitti, bunu trafik kazasına çeviremezler”

Tunahan’ın kardeşi Ebrar Çiçek ise yaşadıkları acıyı şu sözlerle anlattı:

“Biz bir senedir ne acıcılar çekiyoruz. Bir senedir mahkemelerde sürünüyoruz. Benim abim, cinayete kurban oldu. Trafik kazası olduğunu asla kabul etmiyoruz. Ben olayı üstüne basmak istiyorum. Bu yolu üzerinde benim abime çelme çakıp da sonra çelme çaktıktan sonra elini kolunu sallayarak rahatlıkla gidip kendi mekanına geçip kamera kayıtlarını, delilleri karartıp yan tarafa da gidip işte bu görüntüleri sileceksin, silmezseniz sizlere dert oluruz. Aynı gün içerisinde de akşam kamera kayıtlarını silmeyince gidip o yan tarafın sahibinin arabasını camlarını kırıyor. Görüntüleri vermediği için tehdit ediyor. Sen bize yanlış yaptın diyor. 4 silah boyunca benim abim yoğun bakımda kaldı. Bir hastaneye gelip de geçmiş olsunagelmediler. Zaten gelselerdi de bir şey olmayacaktı. Bir mahcubiyetleri olduklarını düşünmüyoruz. Bir yıldır içerde olduklarını belirtiyorlar. Biz de keşke benim abim de keşke bir yıldır içerde olsaydı da sesini duysaydık, yaşadığını bilseydik. Bunlar söylemek istiyorum. Onlar bir yıldır en azından görüyorlar, duyuyorlar. Birinci mahkemede geldi. Onun zaten onunla aynı yerde olmak bile bizim için çok kötü bir şey. Mahkemede geldi hakime“Bilmiyorum hakimim, hatırlamıyorum hakimim, yapmadım hakimim” diyor. Sonra takım elbise giyip de suçunu ‘hatırlamıyorum, yapmadım’ diyerek hafifletmeye çalışıyor. Bir senedir içerde olduğunu, hasta eşinin olduğunu belirterek tahliyesini istedi. Bunlar bizi hiçbir şekilde ilgilendirmiyor. Yüzsüzlükle mahkemeye gelip de bizim ailesi gözümüzün içine bakarak ne bir boyun eğmesi var hepsi geldiler gözümüzün içine baka baka o mahkemede durdular. İkinci mahkemede de cezaevinden bağlandı, yine yapmadığını, tahliyesini istediğini, bir senedir içerde olduğunu belirtti. Bu bir cinayettir. Eğer yaptıysan, hadi bir sinirle yaptın diyelim. Çelme çaktıktan sonra benim ağabeyimi nerden yerde bırakıp gidiyorsun? Bizim acımızı en ağır şekilde cezalandırılması hafifletir. Hiçbir şekilde benim ağabeyim geri gelmeyecek. Başka canların yanmasını istemiyoruz. Belki yine çıkıp baba baba gezecek burada. ‘Ben yaptım, ben öldürdüm’ diyerek. Ama şuanda dışardayım diyecek. Böyle bir şey olmasını istemiyoruz. Öyle bir şey olursa eğer o zaman herkes kendi adaletini sağlasın”

36216

"Ömür boyu müebbet yatsınlar"
Sanıkların en ağır cezayı almasını isteyen Tunahan’ın annesi Bahar Çiçek ise, ”Bu caddede çelme takarak sonra zafer kazanmışcasına diğer görevlileri alıp da gitmesi vicdanen nasıl bir durum? O çocuğu yerde bırakıp arabanın üstünden geçmesini müsade ediyor. Hem çelme takıyorsun hem de bırakıp arkanı dönüp gidiyorsun. Oradaki bir hayvan değil, bir insan. Ben onu kolay yetiştirmedim, bu yaşa getirmedim. En ağır şekilde ceza almasını istiyorum. Çünkü bütün herkes adalet yok diyor. Ben adaletimize güveniyorum, adaletimize güveniyoruz. En ağır şekilde ceza vereceklerine inanıyoruz. Çünkü her şey ortasında. Kamera görüntüleri ortada. Silmeye kalksa da silemedi. Allah ona müsade etmedi. Yani bizim konuşmamız boşuna. Gözüküyor her şey. Görülen köy kılavuz istemez. Bu normal bir kaza değil. Çocuklarımızı yetiştirirken böyle pisi pisine hayattan koparılmaları hiç doğru bir şey değil. Benim ciğerimin yanmasını nasıl soğutabilecekler? Ben hergün, babası her gün, kardeşi her gün günde iki defa oğlumuzu mezarlığa ziyarete gidiyoruz. Bu acımızı nasıl hafifletir bilmiyorum ama cezasını en ağır şekilde almasını istiyorum. Hele tahliye olursa benim acım tekrardan alevlenecek. Kesinlikle istemiyorum. Ömür boyu müebbet yatsın istiyorum. En az 25 yıl istiyorum, kesinlikle hafifletilmiş olsun istemiyorum.” diye konuştu.

Tunahan Çiçek’in ölümüne neden olduğu iddia edilen sanıkların yargı süreci devam ederken, aile “adalet yerini bulsun” diyerek davayı sonuna kadar takip edeceklerini söyledi.

Bir sonraki duruşma 4 Aralık 2025 tarihinde Sakarya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

43737