“İnsanlar da kitaplar gibidir. Kapağına bakıp aldanmayın .Gerçek değerini okumaya başlayınca anlarsınız.”
Okumasını bilen için her insan ayrı bir kitap…
Nasıl ki bazı kitaplar öğreticiyse , bazıları sıkıcı olabiliyor, bazı kitaplar ne kadar sürükleyiciyse bazıları bilgi yüklü olabiliyor.
Nasıl ki kitap okudukça iyi kitap seçmeyi öğreniyorsak, insanları tanıdıkça da kimi dinlemek gerektiğini, kimden uzak durmak gerektiğini, öğreniyoruz.
Aradığın şeyi okuyarak bulamazsın. Onu ancak kalbinle bulursun. Duyman gerekeni, hissetmen gerekeni, görmen gerekeni her şeyin gizli yanını bilen gösterir…
Dünyadaki bütün kitaplar hesaplar aklın Aslan tahtının bir oyunudur sadece. İnsan aklının oyun filmi…
Bütün bu kelimeler, sözler, laflar Fregmandan ibaret…
Okuyarak öğreneceksinizdir belki ama severek anlayacaksınız “ fregmandan ibaret “ olmayan sevginin yerini tutmadığını. Derviş dervişe sırayla biner…
Aşkı kalem yazmaz ki kitaplar da bulasın
xNe güzel demiş Mevlana ;
“ Nasıl susamış bir dudak suyu ararsa, su da susuzluğunu dindireceği bir dudak arar. “
Sensiz sana hasret kaldım, özledim seni
Görmeyelden yüzünü ben ki nigarım ,
Sensedim…
Ah u zar ile geçer bu rüzgarım sensedim.
Ve en güçlü ilaç Sevginin kendisidir.
Aşık olmakla sevmek arasındaki fark
Cevaplamış Şems;
“ Senin baktığına herkes bakar. Ama senin onda görebildiğini herkes göremez. Herkes aşık olabilir; ama hiç kimse senin gibi sevemez. Tek fark sensin , seni özel kılan da sevdiğin değil , SEVGİN. “
Güzel gülüşlü
Asil zade
Endamı
Bir şahane
Geliyor yare yare
Ah…Ah diye diye
O güzel gözlü şahane
Bir içim su şekerpare
Ben sana dünya hane
Sen bana Cennet pare
Laremce