Sevgili okurlarım; Bizim Mardinli İtalya’da Fiat fabrikasında işçi olarak çalışmaktadır.

O dönemin Sovyet lideri Kruşçev resmi bir ziyaret için İtalya’ya gelmiştir.

Programda Fiat tesislerini ziyarette vardır.

Kruşçev Fabrikanın tezgahları arasında dolaşırken Mardinli ile karşılaşır.

Herkesin gözü önünde.

Vay Mardinli diye sarılıp kucaklaşırlar.

Ayaküstü sohbet ederler.

Tüm protokol bu dostluktan dolayı büyük bir şaşkınlık yaşamaktadır.

Konuk gittikten sonra patron Mardinliyi çağırıp, Kruşçevi nereden tanıdığını sorar.

Mardinli Hiiç der.

Ben eskiden komünisttim.

1 Mayıs kutlamaları için parti beni Moskovaya göndermişti.

Orada tanışmıştık.

Olay unutulmuştur.

Üç beş ay sonra bu kez Amerika başkanı Nixon gelmiş İtalya’ya.

Yine aynı program ve fabrika ziyareti söz konusudur.

Tezgahların arasında Vay Mardinli .

Vay Nixon muhabbeti yaşanır.

İyice meraklanan patron ziyaretten sonra Mardinliyi yine çağırır.

Soru da cevap da aynıdır;

Bir ara Amerika’ya göç etmeye kalkıştım.

New York’ta başım polisle belaya girdi.

Bu Nixon o zaman çiçeği burnunda bir avukattı.

Beni o savunmuştu.

Olay bu kadarla kalsa iyi.

İki ay sonra Fransa başkanı De Gaulle ziyaretinde de aynı manzara yaşanınca Patron Agnelli derin bunalımlara girmiş.

Kendisini tanıyan yok.

Yanında çalışan Mardinlinin uluslararası çevresi var.

-De Gaulle’ü nereden tanıyorsun?

-Nazilere karşı Paris’te yeraltı savaşı yapıyorduk.

Özel kuryesiydim.

-Sen herkesi tanır mısın?

-Evet, hemen hemen.

Patron iyice hırslanmış.

-Neredeyse Papa da arkadaşım diyeceksin.

Mardinli gülmüş.

Tabii.

Yakın arkadaşımdır.

Çıldırma noktasına gelen Agnelli haykırmış :

-İspatla.

İspatlayamazsan kovarım.

Mardinli :

-Tamam, bu pazar ayininde Vatikan meydanında olun.

Papa balkondan halkı takdis ederken ben yanında olacağım.

Patron pazarı iple çekmiş.

Vatikan’da Papayı bekleyen kalabalığın arasına karışıp beklemeye başlamış.

Bir süre sonra Papa balkona çıkmış.

Yanında Mardinli, kalabalığa bakıp, patronunu bulmaya çalışıyor.

O sırada bir kargaşa olmuş.

Biri bayılmış.

Mardinli bayılanın kendi patronu olduğunu görünce Papaya Bana müsaade” deyip meydana koşmuş.

Agnelli yerde yatıyor.

Bir iki kişi de ayıltmaya çalışıyor.

Mardinli çevresindekilere, bu benim patronumdur; ne oldu?

diye sorunca biri cevap vermiş.

– Siz Papa ile balkona çıktığınızda bunun önünde iki Japon turist vardı.

Japonlardan biri senin patronuna dönüp, şu sağdaki bizim Mardinli, ama yanındaki kim? diye sorunca seninki düşüp bayıldı...