Hüseyin Cumalı yazdı...

Sakarya’da gündem at ve eşek eti satışı, bunları satanların neden ifşa edilmediği, at ve eşek eti satanların işyerleri tespit edilmesine rağmen neden kapatılmadığı, ilgili oda başkanlarının neden sus-pus olup biteni seyir etmesi. Gelinen noktada Sakarya halkı ve esnafı isyan ediyor ama ilgili ve yetkililerden tık yok. Herkes olup biteni seyir ediyor. Peki ama neden! Niçin kimse ses çıkartmıyor! Halka at ve eşek eti yedirildiği Sakarya’da niye yetkililer ve ilgililer susuyor! Şimdi herkes bunu konuşuyor. Nedir bu suskunluk!

*

Ama susmayanlarda var. Milyonlara seslenenlerde var. Kim! TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay’dan başkası değil. Bilindiği gibi TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay Sakaryalıdır. Geçen 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle TÜRK-İŞ Bursa’da etkinlik düzenledi. Meydanda bulunan binlerce işçi, emekli ve ulusal televizyon kanalları başındaki milyonlara seslenen Başkan Atalay, “Bu ülkede insanlara hileli gıda yediren işverenler var. Af edersiniz at kesip, eşek kesip millete yedirenler var. Bunlara en ağır cezayı vermezse ülkeyi yönetenler, önüne geçemezsiniz” dedi…

*

Dikkat edin. Bu kısma iyi dikkat edin. TÜRK-İŞ “1 Mayıs Büyükbaş ve Küçükbaş Hayvancılık Günü” nü değil, “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü”nü kutluyor. Dolayısıyla gündem at ve eşek eti satışı değil, gündem işçi ve emekçinin çalışma şartları, sıkıntıları ve dayanışması ve bayramını kutlamak. Ama buna rağmen TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay at ve eşek eti satanları unutmadı “Bunlara en ağır cezayı vermezse ülkeyi yönetenler, önüne geçemezsiniz” dedi…

*

Bende at ve eşek eti yiyen bir Sakaryalı olarak diyorum ki helal olsun TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay, helal olsun Sakarya halkı ve esnafının yaşadığı mağduriyete sessiz kalmayan Ergün başkana, helal olsun at ve eşek eti satışı nedeniyle mağdur olan, sıkıntılı günler geçiren, sahipsiz kalan Sakarya esnafının yanında dimdik duran Ergün Atalay’a, helal olsun 1 Mayıs İşçi ve Emekli günü olmasına rağmen milyonların izlediği canlı yayında Sakarya halkına sahip çıkan Ergün başkana, Allah senden razı olsun…

*

Şimdi gelelim Sakarya’da oturduğu makamın hakkını veremeyenler Sakarya Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı Hasan Alişan, Sakarya Köfteciler, Kebapçılar ve Lokantacılar Odası Başkanı Serdar Gök ve Sakarya Kasaplar Esnaf Odası Başkanı Levent Büyükdemir’e. Ya siz hiç sıkılmıyor musunuz. Soruyorum. Hiç utanmıyor musunuz! Bir gazeteci olarak soruyorum. Üçünüzde oda başkanısınız ve o makamlarda oturuyorsunuz. TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay bile bu konuya girdi ve tepkisini dile getirdi. Peki siz ne yapıyorsunuz!

*

Çevre iller ve Sakarya’daki hastalıklı, kör, topal, kemikleri görülen tek tırnaklı at ve eşekler toplanıyor. Bunlar at kasapları tarafından kesiliyor. Sakarya halkına yediriliyor. Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanlığı geçen Ramazan Ayı’nda bu at ve eşek etleriyle üretim, satış ve yemek yapanları tespit ediyor. Hesapta “en üst sınırdan” bunlara para cezası kesiyor. Bir de haklarından Sakarya Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunuyor.


*

Şu meşhur mevzuat gereği de bu işyerlerini ne mühürlüyor, ne de kapatıyor. Bu ne demek biliyorsunuz dimi! Para cezasını ödeyen işyerleri halen çalışıyor demek ve siz bunlara rağmen o makamlarda oturup ses çıkarmıyorsunuz! Bu işyerlerinin bir an önce kapatılması için bir mücadele yapmıyorsunuz, yapamıyorsunuz! Buraya dikkat! Mevzuat gereği kapatılmayan ve halen satış yapan bu işyerleri için bir girişimde bulunmuyorsunuz…

*

Ekonomik sıkıntı içinde boğuşan, bir tabak fazla yemek satmak için mücadele eden, yaşadığı bütün olumsuzluklar ve ekonomik sıkıntıya rağmen kaliteden ödün vermeyen, yıllardır ekmek yediği işyerinin kapısına kilit vurmamak için her türlü zorlukla mücadele eden dürüst, namuslu esnaf için mücadele etmiyorsunuz. Bu esnaftan oda başkanları olarak aidat topluyorsunuz ama bu esnafın mağduriyetinin önlenmesi için mücadele yapmıyorsunuz. Bu esnafın parasını alıyorsunuz ama esnafın ayakta kalması için savaşmıyorsunuz… 

*

Sakarya’da hamilesinden bebeğine, çocuğundan kronik hastasına, yaşlısından bebek emziren loğusasına, sade vatandaşından büyüme çağındaki çocuğa kadar kimin hastalıklı et ve eşek yediği belli değil. Ama o makamları işgal eden sizlerin bu konuda bir savaşı yok. Halk sağlığı gibi bir derdiniz yok. Olsa benim gibi kendinizi yırtarsınız, mücadele etseniz belki yol alacağız. Ama sizin böyle bir derdiniz yok. Olsa ortaya çıkarsınız. Olsa Sakarya halkı ve esnafı için savaşırsınız…

*

Hep birlikte Ankara’ya gidip, “Şu firmaları açıklayın. Halk mağdur, esnaf mağdur” dersiniz. Ama üçünüzde hiçbir adım atmadan, hareket etmeden, hamle yapmadan o makamlarda oturuyorsunuz. Dün yazdım. Sizi istifaya davet ettim. “Sakarya Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı Hasan Alişan, Sakarya Köfteciler, Kebapçılar ve Lokantacılar Odası Başkanı Serdar Gök ve Sakarya Kasaplar Esnaf Odası Başkanı Levent Büyükdemir istifa edin. Arkanıza bile bakmadan çekin gidin” dedim. İstifa da etmiyorsunuz. 

*

Gerçi etmezsiniz tabi, niye edesiniz ki! O makamların rahatlığını, konforunu, oda başkanlığının size sunduğu imkanları bırakıp da istifa mı edeceksiniz! Millet at ve eşek eti yemiş, esnaf perişan olmuş size ne, dimi! Sizin ne günahınız var ki! Öyle değil mi! Siz ne yapacaksınız, dimi! Böyle mi düşünüyorsunuz! Böyle düşündünüz için mi kılınızı bile kımıldatmıyorsunuz! Onun için mi bir basın açıklaması bile yapmıyorsunuz! 

*

Yoksa korkuyor musunuz! Malum, at kasapları acımasız olur. At kasapları vicdansız olur. Hastalıklı, kör, sakat, ayağı topal, kıçı başı akan at ve eşekleri kesip halka satan at kasaplarından mı korkuyorsunuz! “Bunları yapan ve halka yedirenler bize ne yapmaz” mı diyorsunuz! Onun için mi bu suskunluk! Onun için mi bu sessizlik! Çok mu korkuyorsunuz! At kasaplarından bu kadar çok korktuğunuz için mi Sakarya halkı ile esnafın hakkını koruyamıyorsunuz!

*

Söyleyin, bu sessizliğin arkasında ne yatıyor! Neden bu kadar sus-pussunuz! Çekinmeniz ne!  Bizim bilmediğiniz sizin bildiğiniz ne var! Söyleyin ki bizde korkalım. Söyleyin bizde yazmayalım. Söyleyin bizde korkudan altımıza sıçalım. Ne yani, nedir bu suskunluk! Nedir bu sessizlik! Meydan at kasaplarına kaldığı Sakarya’da oda başkanları neden konuşmuyor! Bize çıtlatın bizde susalım. Kıçımızdan korkalım…

*

Neden susuyor ve konuşmuyorsunuz bilmiyorum. Bu sessizlik niye bilemiyorum ama bildiğim bir konu var. SESOB Başkanı Hasan Alişan başta olmak üzere Sakarya Köfteciler, Kebapçılar ve Lokantacılar Odası Başkanı Serdar Gök ve Sakarya Kasaplar Esnaf Odası Başkanı Levent Büyükdemir tarih sizi asla af etmeyecek...

*

Tarih sizi bu saatten sonra “At kasaplarından korkan üç oda başkanı Sakarya halkının ve esnafının hakkını savunamadı. Bulundukları makamın hakkını korktukları için veremediler” diye kayıt etti. Siz artık bu kentte “at kasaplarından korkan oda başkanları” olarak anılacaksınız. Çok net yazıyorum. Sakarya halkı at ve eşek eti yediği bu süreçte tarihe, “At kasaplarından korkan 3 başkan” diye geçtiniz…

*

Bir baba, bir vatandaş, bir Sakarya sevdalısı ve bir gazeteci olarak size yazıklar olsun. Hasan Alişan, Serdar Gök ve Levent Büyükdemir siz ki insanlar at ve eşek eti yerken halen susup mücadele etmiyorsunuz ya size harbiden yazıklar olsun. Olurda bu kadar olmaz. Yuh…

*

Devam edecek….