Emeklilerin yaşama hakkı kaldı mı? Ne yazık ki bu soru, ülkemizdeki milyonlarca emeklinin zihninde acı bir gerçeklik olarak yankılanıyor. Emekli aylıklarında yapılan 6 aylık zam güncellemesi sadece %16,67 oranında kalırken, piyasada birçok kaleme %20 ila %40 arasında, hatta daha yüksek oranlarda zamlar yapıldı.
16 milyon emeklinin aylık ödemesindeki artış açıklandığında, doğal gaz fiyatlarına %24, konut kiralarına ise %43,46 oranında zam yapıldığı görüldü. Diğer temel ihtiyaç kalemlerindeki zamlar da hız kesmeden devam etti. Peki, emekli aylıkları sadece %16 oranında artarken, diğer kalemlerdeki zamlar nasıl oluyor da bunun üç katına ulaşabiliyor? Bu durum, emeklilerin alım gücünün erimesini ve yaşam standartlarının hızla düşmesini beraberinde getiriyor.
Türkiye'de 25 yıl çalışıp prim ödemiş, hayatını ülkesine adamış emekliler, ne yazık ki emekliliklerinde geçinebilecekleri bir maaşa sahip olamıyorlar. Bu şartlar altında emekliler nasıl geçinecek? Temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek, sağlıklı bir yaşam sürebilmek ve insanca yaşayabilmek onlar için her geçen gün daha da zorlaşıyor.
Dünden Bugüne Emekli Hayatı
Geçmişe baktığımızda, 1970'li ve 1990'lı yıllar arasında emekli olanlar, aldıkları tazminatlarla ev veya araba alabiliyorlardı. Bu, o dönemin emeklileri için önemli bir güvence ve rahatlık demekti. Ancak yıl 2025'e geldiğimizde, emekli tazminatıyla ev alma şansı da, araba alma şansı da neredeyse sıfıra indi. Bağlanan aylıkla geçinme şansı ise tamamen ortadan kalkmış durumda. Bu durum, emeklileri ne yazık ki çalışmaya mecbur bırakıyor; oysa emeklilik, çalışma hayatının ardından dinlenmek ve huzurlu bir yaşam sürmek anlamına gelmeli.
Avrupa'daki Emekli Yaşamıyla Karşılaştırma: Rakamlar Ne Söylüyor?
Avrupa'da yıllık enflasyon oranları genellikle tek hanelerde seyrediyor; en yüksek enflasyon oranları bile %6 ila %7 civarında. Türkiye'deki enflasyon oranıyla kıyaslandığında bu, emeklilerin alım gücünün çok daha istikrarlı olduğunu gösteriyor.
Peki, Avrupa'da bir emekli ne kadar maaş alıyor ve yaşam standartları nasıl? İşte bazı çarpıcı veriler:
Ortalama Emekli Maaşları (2021 Verileri):
Lüksemburg: 2.734 Euro (En yüksek)
Hollanda: 2.003 Euro
Belçika: 1.717 Euro
İtalya: 1.582 Euro
Almanya: 1.552 Euro (2025 itibarıyla 1800 Euro standart maaş olarak da anılıyor, %3,74 zamla 66 Euro artış yapıldı.)
Fransa: 1.485 Euro (En düşük emekli maaşının yaklaşık 1.200 Euro olması hedefleniyor.)
İspanya: 1.417 Euro
Yunanistan: Ortalama 750 Euro civarında (maksimum 1.500 Euro'ya kadar çıkabiliyor), ancak AB ortalamasının altında kalıyor (AB ortalaması yıllık 16.138 Euro, Yunanistan'da yaklaşık 13.000 Euro).
İngiltere: Nisan 2024 itibarıyla haftalık 221,20 GBP (yaklaşık aylık 950 GBP).
Amerika: 2024 itibarıyla emekli maaşları aylık 1.066,50 dolar ile 3.822 dolar arasında değişiyor. Büyük bir kısım emekli yıllık 46.000 ile 66.000 dolar arasında kazanıyor.
Türkiye ile Fark:
2021 yılında Türkiye'deki ortalama emekli maaşı 237 euro iken, yukarıdaki Avrupa ülkelerinin çoğunun 6 ila 7 kat altında yer alıyor. Aynı dönemde Türkiye'den daha düşük ortalama emekli aylığına sahip tek Avrupa ülkesi 224 Euro ile Bulgaristan'dı. Bu durum, Türkiye'deki emekli maaşlarının Euro bazında yıllar içinde azaldığını, Avrupa'da ise genel olarak arttığını gösteriyor.
2025 yılında ise Türkiye'de ortalama emekli maaşı 359,80 euro...
Emeklilerin Konut Durumu:
Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) araştırmasına göre, Türkiye'deki emeklilerin yaklaşık %76,6'sı ev sahibi, %23,4'ü ise kiracı. Ancak bu ev sahibi olma durumu, konutun güncel değeri veya modern yaşam koşullarına uygunluğu hakkında bilgi vermiyor. Ayrıca, emeklilerin %35,5'inin hala sobalı evde oturduğu belirtiliyor ki bu da ısınma maliyetleri açısından büyük bir sorun teşkil ediyor. Avrupa'da emeklilerin genel konut durumuna dair net bir ortalama veri bulunmamakla birlikte, daha yüksek maaşlar ve sosyal desteklerle konut ediniminin veya yaşanabilir kiralık konutlara erişimin daha kolay olduğu tahmin edilebilir.
Yaşam Kalitesi ve Alım Gücü:
Avrupa'da emekli maaşları, Türkiye'deki gibi temel ihtiyaçları karşılamakta zorlanılan bir seviyede değil. Emekliler, genellikle kültürel ve sosyal aktivitelere katılma, seyahat etme ve hobi edinme gibi imkânlara da sahipler. Enflasyonun tek haneli olması, emeklilerin bütçelerini daha öngörülebilir hale getiriyor ve alım güçlerinin korunmasına yardımcı oluyor.
Bu veriler, Türkiye'deki emeklilerin yaşam mücadelesinin, Avrupa'daki emsallerine kıyasla ne denli ağır olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Emekliliğin bir "yaşam hakkı" olmaktan çok, bir "hayatta kalma mücadelesine" dönüştüğü bu durum, acilen çözülmesi gereken bir sosyal adaletsizlik sorunudur.