Sakarya’nın en büyük ayıplarından biri nihayet gündeme geldi: Mudurnu Deresi kirliliği. Ama ne yazık ki bu noktaya gelmek için yıllar heba edildi. Akyazı’dan geçen bu dere, uzun yıllardır bazı fabrikaların zehir saçan atıklarıyla kirletiliyordu. Vatandaşlar defalarca eylem yaptı, sivil toplum kuruluşları çığlık attı; ama kimse duymadı. Kamu kurumları yıllarca bu tabloya müdahale edemedi.
Bu mesele sadece bir çevre kirliliği değil, aynı zamanda büyük bir ihmal ve sorumsuzluk skandalıdır. Mudurnu Deresi’ndeki çevre katliamının sesi, Adapazarı Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Cumalı’nın ve halk54.com’un gündeme taşımasıyla duyuldu. Vatandaşın duyarlılığı, milletvekillerinin, valinin ve kolluk kuvvetlerinin sürece etkin biçimde müdahil olmasını sağladı.
Ve nihayet… Sakarya Valisi Rahmi Doğan, İl Jandarma Komutanı Albay Necdet Karaca ve Başsavcı Hasan Uğurlu devreye girdi. Yaklaşık 40 gün süren gizli takipler, yapılan çekimler ve sudan alınan numuneler sonucunda gerçekler ortaya çıktı. Deliller toplandı ve operasyon düğmesine basıldı. Tarih yazıldı: Sakarya’da ilk kez çevreyi korumak için vali yetkisini kullanarak bir fabrikanın faaliyetleri durduruldu.
Evet, doğru okudunuz: İlk kez.
Peki, onca yıl boyunca neden kimse harekete geçmedi? Göz göre göre dereler kirletildi; ama kimler görmezden geldi? Kimler görevini yapmadı? Valilik, ilgili kurumların ihmallerini araştırmak için bakanlıktan müfettiş talep etti. Bu adım umut verici; ancak tek başına yeterli değil. Halk endişeli: “İhmaller sadece raporlarla geçiştirilecek mi?” Şehrin bu konuyu unutmaması şart.
Bugün gelinen noktada Mudurnu Deresi için tarihi bir karar alınmış olabilir. Ama unutmayalım, çok geç kalınmış bir adımdır bu. Derenin yeniden temiz akması ve tarım için umut olması sevindirici; fakat yıllardır yapılan tahribatı kim geri alacak? Toprağa, suya ve insana verilen zararı kim telafi edecek?
Sakarya’da yaşayan herkes biliyor: Bu mesele, fabrika kapatmakla bitmez. Eğer yargı süreci tavizsiz işlemez ve sorumlular cezalandırılmazsa, şehir aynı kâbusu yaşamaya mahkûm kalır. Artık bahaneler değil, gerçek hesaplaşma zamanı. Mudurnu Deresi sadece bir su kaynağı değil; şehrin vicdanıdır. Ve o vicdan yıllardır kirletildi.
Bir basın mensubu olarak şunu vurgulamak isterim:
Sakarya Valisi Rahmi Doğan, cesur kararıyla takdiri hak ediyor. İl Jandarma Komutanı Albay Necdet Karaca’nın kararlı ve etkin duruşu, gerçeğin ortaya çıkmasında büyük rol oynadı. Karaca, bu başarılı çalışmalarıyla halkın gönlünde özel bir yer edindi ve tuğgeneralliğe terfi ederek Hatay’da Komando Birliği taburun Komutanlığı’na atandı. Sakarya’dan ayrılmış olsa da görev süresince yaptığı hizmetler unutulmayacak.
En önemlisi, Sakarya Başsavcısı Hasan Uğurlu’nun kanunların verdiği yetkiyi devlet adamı sorumluluğu ile kullanarak süreci şeffaf ve kararlı bir şekilde yürütmesi, halkın adalete güvenini pekiştirdi. Onun tavrı, topluma adaletin yerini bulacağına dair büyük bir umut verdi.
Mudurnu Deresi’ni ve Sakarya’daki doğayı korumak hepimizin sorumluluğudur. Siyasetçisiyle, sanayicisiyle ve vatandaşıyla… Bu şehir, sadece su kaynaklarını değil; vicdanını da korumalıdır.