Hüseyin Cumalı yazdı...

Son düzlükteyiz ve bütün partiler sahada çalışıyor. Sakarya’nın 16 ilçesinin yanı sıra birde Sakarya Büyükşehir Belediyesi için büyük bir mücadele var. Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamı için yarışanlar arasında Saadet Partisi (SP) Sakarya Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Ömer Abdullah Ayhan bulunuyor. Sahada sürekli çalışan Ayhan, Akyazı İlçe Teşkilatı tarafından Sosyal Gelişim Merkezi Bahçesi’nde düzenlenen iftar programına katıldı…

*

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Eyüp Yıldırım, Saadet Partisi Sakarya İl Başkanı Hasan Zengin’inde hazır bulunduğu iftarda Ayhan, “Etnik köken ayrımcılığı yapmayacağız” dedi. Şimdi burada bir duralım. Türkiye’yi bilmem ama Sakarya’yı iyi bilirim. Sakarya’da kim “Etnik köken ayrımcılığı” yapıyor ki Ayhan kendilerinin bunu yapmayacağını söyledi! Var mı, Sakarya’da etnik köken ayrımcılığı yapan birileri var mı! Soruyorum, böyle birileri var da onları kast ederek “Biz onlar gibi etnik ayrımcılık yapmayacağız mı” diyor! Ne demek, biz göreve geldiğimiz zaman, “Etnik köken ayrımcılığı yapmayacağız” !!!


*

Devam edelim. Seçilmesi durumunda bilirkişilerle üzerinde çalıştığı bir çok projeyi hayata geçireceğini belirten Ayhan, “Projelerimiz dışında Sakaryalılık üst kimliği inşâ edeceğiz. ‘Ne milletsin’, ‘hangi millettensin’, ‘köken neresi’, ‘nereden göç etmişsiniz’ sorularından birinin yeni tanışmaların ilk cümlesi olduğu şehirdir Sakarya. Etnik kökenleri sınıflandırmadan, ayrıştırmadan, ötekileştirmeden birlik , beraberliğin hakim olduğunu Sakarya inşâ edeceğiz.” dedi…

*

Şimdi burada da bir es verelim. Ayhan, “Projelerimiz dışında Sakaryalılık üst kimliği inşâ edeceğiz” diyor. Sayın Ayhan o kimlik Sakarya’da zaten var. Bunun dışında Sakaryalı olmayanları mı işaret ediyorsunuz! “Doğduğum yer değil, doyduğum yer” diyerek Sakarya’ya ülkenin her yerinden gelen, burada ekmeğini kazanan, emekli olsa bile Sakarya’ya yerleşen on binlerce insan var. Siz bu insanları işaret ederek mi, “Sakaryalılık üst kimliği inşâ edeceğiz” diyorsunuz! Bence hata yapıyorsunuz!

*

Ayrıca konuşmanızda, “ ‘Ne milletsin’, ‘hangi millettensin’, ‘köken neresi’, ‘nereden göç etmişsiniz’ sorularından birinin yeni tanışmaların ilk cümlesi olduğu şehirdir Sakarya” diye devam etmişsiniz. Doğru, Sakarya’da ‘Ne milletsin’, ‘hangi millettensin’, ‘köken neresi’, ‘nereden göç etmişsiniz’ diye sorarlar. Ama Sakarya halkı bunu sorarken hiçbir zaman etnik ayrımcılık anlayışıyla sormaz ki. Bu soruyu Sakarya halkı, “kökenin neresi” mantığıyla sorar…

*

Oysa siz konuşmanızda olayı tamamen etnik ayrımcılık anlayışına çekmişsiniz. Etnik ayrımcılığı o kadar işlemişsiniz ki konuşmanızda, “Etnik kökenleri sınıflandırmadan, ayrıştırmadan, ötekileştirmeden birlik, beraberliğin hakim olduğunu Sakarya inşâ edeceğiz.” dediniz. Pardon kusura bakmayın veya bakın. Hiç değişmez. Ne demek ya, “Etnik kökenleri sınıflandırmadan, ayrıştırmadan, ötekileştirmeden birlik , beraberliğin hakim olduğunu Sakarya inşâ edeceğiz” Sakarya’da böyle bir durum mu var! 

*

Sakarya’da etnik kökenlerin sınıflandırılması mı var! Sakarya’da etnik kimlik ayrıştırılması mı var! Bu kentte kim, kimi ötekileştiriyor! Bütün bunlar var da biz mi görmedik, biz mi duymadık! Bu kentte ne zamandır sınıflandırma yapılıyor! Ne zamandır ötekileştirme yapılıyor! Ne zamandır ayrıştırma var! Ayrıca siz ne dediğinizin farkında mısınız! Ne anlattığınızın farkında mısınız! İki oy alacağım diye neyle oynadığınızın bilincinde misiniz! Yapma Ayhan, bence ateşle oynuyorsun…

*

Ayhan konuşmasında, “Şimdiye kadar Sakarya hep etnik kimliklerle bölünmüş” dedi. Şu hale bakın. Şu konuşmaya bakın. Her satırını okudukça “yok artık” dediğim şu hale bakın. Saadet Partisi Sakarya Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Ömer Abdullah Ayhan, sen ne anlatıyorsun! Sen ne anlattığını anlıyor musun! Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu! Kamuoyuna yaptığın bu konuşmanın ne anlama geldiğini kestirebiliyor musun! Bu sözler nasıl sözler, bu nasıl bir zihniyet, bu nasıl bir anlayış, sen kendinde misin!

*

“Şimdiye kadar Sakarya hep etnik kimliklerle bölünmüş” demek, ne demek! Sakarya ne zaman etnik kimliklerle bölünmüş! Kim bölmüş! Nasıl bölmüş! Bana örneklerle gösterebilir misin! Mesela ne zaman bu kentte “etnik kimliklerle bölünme oldu” ve biz bunu atladık! Ayrıca şunu da sormak istiyorum. Sen bu mantık ve anlayışla mı Sakarya’da oy istiyorsun! Bu zihniyetle mi seçilirsen Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na oturacaksın! Bu zihniyetle mi insanlarla buluşacaksın…


*

Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış ve haber yapanlara bir bak. Hepsi senin babanın dava arkadaşları olan eski ve yeni başkanlara bir bak. İlk Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı olan rahmetli Aziz Duran’a bir bak. Yaşayan efsane Sakarya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Zeki Toçoğlu’na bir bak. Halen Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’ye bir bak. Her konuşmasında “Sakarya Kardeşlik Coğrafyasıdır” diyen Ekrem Yüce’ye bir bak…

*

Bütün bu başkanlar, babanın dava arkadaşı olan bu başkanlar, “Sakarya gönül coğrafyası” derken, sen ne diyorsun! İki oy alacam diye ne diyorsun Ayhan! Ben söyleyim mi! Aynen şöyle diyorsun. “Şimdiye kadar Sakarya hep etnik kimliklerle bölünmüş” diyorsun. Ne yazık ki bunu da iki oy alacam diye yapıyorsun. Ve sonra da yüzümüze baka baka “Etnik ayrımcılık yapmayacağım ve beraberliğin hakim olduğunu Sakarya inşâ edeceğiz” diyorsun. Her halde kendini çok akıllı bizi saf zannediyorsun!

*

Sayın Ayhan bu kentte birçok hemşeri derneği bulunuyor. Trabzonlular, Erzurumlular, Yozgatlılar, Samsunlular, Ordulular, Gaziantepliler, Tokatlılar, Gümüşhaneliler, Bayburtlular, Ispartalılar, Hemşinliler, Kınalılar, Rumelililer, Rizeliler, Ağrılılar ve daha sayamadıklarıma bir bak. Bu kentte bütün hemşeri dernekleri bu kente yıllardır kardeş gibi yaşar…

*

Bu dernekler her zaman önce “Sakarya” der ve, “Dernek kurma amacımız, hemşerilerimizle bir araya gelip sohbet etmek, kaynaşmak, bazen yöresel yemeklerimizi birlikte yemek, düğün, dernek ve cenazelerimizden bilgi sahibi olmaktır. Ama biz hiçbir zaman Sakarya’da yaşadığımızı, burada ekmek yediğimizi unutmayız. Biz ülkemizin farklı yerlerinden olabiliriz ama her zaman Sakarya önceliğimizdir” derler, hatta dediler, hatta ve hatta yıllarca kardeş gibi yaşadılar…

*

Ayrıca konuşmanın sonunda, “Rizeliyim, Vanlıyım, Trabzonluyum, Manastırlıyım, Erzurumluyum, Orduluyum demekten vazgeçme şartı koşmadan ‘Sakaryalıyım’ deme hakkı kazandırmalıyız hemşerilerimize. Folkloründen mutfağına, müziğinden mimarisine, giyiminden düğününe, tarımından hayvancılığına müthiş zenginliklerin kaynağı olan kültürel çeşitliliği Sakarya’nın yaşam ortaklığı, Sakaryalılık üzerinden bilinç ortaklığına dönüştürmeliyiz” diyorsun yaa… 

*

Zaten seninde dediğin gibi “Rizeliyim, Vanlıyım, Trabzonluyum, Manastırlıyım, Erzurumluyum, Orduluyum demekten vazgeçme şartı koşmadan” Sakarya’da yaşayan herkes ama herkes bunu böyle diyor. Onca laf soktuktan sonra cila kısmında bunları söylemeni kim yer bilmem ama ben yemem. Geç onları geç. “Şimdiye kadar Sakarya hep etnik kimliklerle bölünmüş”ü de iki oy için duyduk ya, gerisini koy ver gitsin…

*

Son sözüm mü! 
Çok tehlikeli sularda yüzüyorsun bir…
Bu konuşman sonrası seçmen sana ve zihniyetine nasıl bakar onu bilemedim iki…