Hüseyin Cumalı yazdı...

diken-3-1

Mevzu kısaca şu…
AK Parti Karasu İlçe Teşkilatı’ndan 30 kişi istifa etti…
Bu 30 kişi Gelecek Partisi Sakarya Teşkilatı’na geçti…
İl Başkanı Fatih Sevindik 30 yeni üyeye rozet taktı…
Bu anlar fotoğraflarla basına servis edildi…
Dikkat edin…
Gelecek Partisi bunları resmi iletişim mecralarından…
Toplu ve rozet takılırken çekilen fotoğraflarla basına servis etti…
Basın bunları haber yaptı…
Sonra ne mi oldu!
Biz bu konuyla ilgili iki köşe yazısı yazdık…
Bu 3. köşe yazısı…

*

Gelecek Partisi Sakarya İl Başkanlığı’nın bu açıklamasından ve bu haberler bütün medyada yer aldıktan yaklaşık 11 saat sonra “Yok öyle bir şey “ diyen AK Parti Karasu İlçe Başkan Hasan Yavuzyiğit’in basına yönelttiği mesnetsiz açıklama yaptı. Başkan Hasan Yavuzyiğit’in Sakarya basınına aba altından sopa gösterdiği o açıklamalarına dün cevabını verdik…

*

Eğer İlçe Başkanı Hasan Yavuzyiğit’in bize söyleyeceği bir söz, eğer Gelecek Partisi’nin “30 AK Partili üye bize katıldı” açıklamalarına karşılık vereceği bir cevap, eğer Yavuzyiğit’in “Gelecek Partisi İl Başkanlığı yalan söylüyor” diyeceği ve bunu kanıtlayacağı bir belge, bilgi, eğer “O fotoğraflar da yalan, o rozet takılma anları da palavra, yok öyle bir şey” diyeceği bir açıklama veya bir belge var ise bu köşe kendisine her zaman açık…

*

Bunun dışında mı!
Öyle iktidar partisi ilçe başkanıyım…
Öyle basına dava açarım…
Öyle biz kudretliyiz…
Öyle biz onu yaparız…
Öyle biz bunu yaparız…
“Biz” ile başlayan ve basına aba altından sopa gösteren bütün hareketlerini kendisine iade ediyorum. Başkan Hasan Yavuzyiğit bunları bir geçecek. Hele hele konunun muhatabı Gelecek Partisi iken Sakarya basınına aba altından sopa göstermeyi iki kez geçecek…

*

Şimdi gelelim AK Parti Sakarya İl Başkanı Yunus Tever’e…
Pardon sayın başkan…
Çok özür dilerim…
Biliyorum haddim değil…
Siz ki iktidar partisinin il başkanısınız…
Sizin gibi yüce, ulu, kudretli, güçlü, karizmatik, itibarlı, zengin, makam-mevki sahibi bir il başkanına soru sormak bizim gibi kıçı kırık bir muhabirin haddi değil… 
Onun için çok ama çok özür dilerim…
Ama küçücük bir soru sormak istiyorum…
Minnak bir soru !

*

Siz, içinizde basınla ilgili ne yaşıyorsunuz!
Nasıl bir duygu yoğunluğu yaşıyorsunuz!
Mesela bir gazeteci gördünüz mü, ne hissediyorsunuz!
Ya da şöyle soralım…
Mesela beni görünce ne hissediyorsunuz!
Veya Zafer Tokuş’u görünce ne hissediyorsunuz!
Engin Arapoğlu var…
Arapoğlu’nu görünce ne hissediyorsunuz!

*
 
Murat Uygun…
Remzi Adıyaman…
Nurettin Eryılmaz…
Zeki Aydıntepe…
Sezai Matur…
Müjdat Çetin…
Mustafa Gümüşel…
Zafer Büyü…
Günay Yazıcıoğlu…
Güven Hasbaş var…

*


Safa Polat…
Hakan Turhan…
Turan Çatalbaş…
Hüseyin Can İğdir…
Birsen Kır…
Deniz Keleşoğlu…
Şener Sak…
Erhan Tandoğan…
Ekrem Ürdüç…
Levent Candan var…
Bunları görünce ne hissediyorsunuz!
Mesela Tuncer Kalaycı’yı görünce ne hissediyorsunuz!
Başka gazetecilerde var…

*

Bunları gördün mü ne hissediyorsun!
Ne hissediyorsun da Gelecek Partisi ile yaşadığınız “30 üye” tartışmasının suçunu basına yıkıyorsunuz! İçinde basınla ilgili nasıl bir fırtına var ki, “ Bazı yerel medya kuruluşlarının dezenformasyon ve algı operasyonlarını yürüten “ağ”a dahil olduklarını üzülerek takip ediyoruz. Tek gayeleri iktidarın gücünden nemalanmak. Kasıtlı ve mesnetsizce yapılan haberler ile AK Parti’yi ilzam edeceklerini sanıyorlar. Başaramayacaksınız!” diye sosyal medyandan paylaşım yapıyorsun!

*

Nasıl bir duyguyla o tweeti, “Reyting uğruna ya da ideolojik saiklerle yapılan yayıncılığın oluşturacağı tahribata karşı tüm yerel medya kurumlarımızı daha sorumlu olmaya/davranmaya davet ediyorum” diye bitiriyorsun!

*

Sayın Tever…
Gelecek Partisi diyor ki; “Karasu’da 30 üye AK Parti’den bize katıldı” 
Bununla ilgili Sakarya basınının bir iddiası yok…
Bununla ilgili Sakarya basınının bir derdimiz de yok…
Biz bu konuda tarafsızız…
Bu bizim değil, sizin sorununuz…
Sen önce bunları bir düşün…
Sonra iddia ettiğin “algı operasyonlarını yürüten ‘ağ’a dahil olduklarını üzülerek takip ediyoruz” kısmına birlikte bakalım…