Hüseyin Cumalı yazdı...

Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar’ın dün Sakarya medyasıyla bir araya gelip yaptığı açıklamalar ve sonrasındaki soru-cevap kısmını yazmaya başladık. Bugün de bu toplantıya devam edelim. Dünkü toplantı da ön plana çıkan bir çok önemli konu vardı. Kentsel dönüşüm, dirençli şehir, Sapanca gölü, su fabrikaları, şehir yaşamı ve şehrin yaşam kalitesi, Sakaryaspor gibi önemli konularla ilgili Yusuf başkan açıklama yaptı…

*

Biz bu konulardan dün Sapanca Gölü çevresindeki binalarla başladık. Bence Sapanca Gölü ve çevresindeki sorunlar çok ama çok önemlidir. Neden böyle diyorum! Nedeni çok basit, çünkü bizim Sapanca gölünden başka içmesuyu kaynağımız yok. Pamukova’da Akçay Barajı var ama bu baraj bu şehri ancak 3 ay idare edebiliyor. Hal böyle olunca hep birlikte ne diyoruz! Sapanca Gölü Sakarya halkının gözbebeğidir, nokta…

*

İşte bu anlayışla, bu bakış açısıyla, bu desturla birlikte Başkan Alemdar göreve gelir gelmez kolları sıvadı. Alemdar dünkü basın toplantısında, “ Sapanca Gölümüzün korunabilmesi için olması gerekenler var. İlk olarak kullanma koruma dengesi, yani tamamen gölü etrafını çevirip insanların faydalanabildiği, hem kullansın hem korusun dengesinden bahsediyorum. Bunu yaparken de yapı stoğu eğer ruhsat almışsa ruhsatlandırmışsa bununla ilgili hukuki süreç başlayacak” dedi.

*

Alemdar, “Ben seçim arifesinde de ifade ettim. Hukuksuz, kanunsuz, kaçak birilerinin yapabildiği hiçbir şeye müsaade etmeyeceğimizi söyledim. Bunu kapalı kapılar ardında söylemedim, Sapanca’da söyledim. Eğer birileri yanlış işler yapıyorsa buna müsaade etmeyeceğiz. Dolayısıyla Sapanca Gölü’nün etrafındaki yapılarda ruhsatsız, kaçak ne varsa hepsini ortadan kaldırıp yürüyüş yolu yapacağız” diye konuştu…

*

Alemdar, “Bunu Şehircilik İl Müdürlüğü, Turizm Müdürlüğü, ilçe belediyesi ve Büyükşehir Belediyesi yapacak. Hep birlikte yapacağız. Sapanca Gölü çevresinde kim ruhsat vermişse neye göre vermiş! Ruhsat vermemişse ve ruhsatsızsa neden halen duruyor! Bunların hepsini bir arada hukuki altyapısı hazırlanıp devam edecek” dedi…

*

Yusuf Başkanın bu sözlerini dün yayınladım ama bugün bir daha yayınladım. Neden biliyor musunuz! Son zamanlarda birileri sürekli masal uydurmaya başladı. Ne diyorlar! Yusuf Alemdar göreve gelir gelmez Sapanca’daki Bungalovlarla uğraşmaya başladı. Başka ne diyorlar! Yusuf Alemdar göl çevresindeki binalarla da uğraşmaya başladı…

*

Yusuf Alemdar ekmeğimizle oynamaya mı çalışıyor! Başka ne diyorlar! Yıllardır bitmeyen o şehir efsanesini dillendiriyorlar. İnanın bu şehir efsanesi hiç ama hiç bitmedi. Nedir o efsane! Sapanca’nın kalkınmasını istemiyorlar. Ben bu efsaneyi rahmetli başkan Aziz Duran zamanında yıllarca dinledim. Başkan Zeki Toçoğlu zamanında da dinledim. Başkan Ekrem Yüce zamanında da dinledim…

*

Şimdi başkan Yusuf Alemdar ve efsane yine tam gaz devam ediyor. Sapanca’nın kalkınmasını istemiyorlar. Yaa böyle bir şey olabilir mi! Sapanca Gölü ile, doğası, yeşili, mavisiyle, İstanbul, Ankara, Bursa, Kocaeli gibi illere lokasyonuyla, hızlı tren, D-100, D-650, TEM Otoyoluyla, temiz havası ve kalitesi suyu ile, organik ve taze ürünleriyle, otelleri ve konaklama tesisleriyle kim Sapanca’nın kalkınmasını engelleyebilir ki! 

*

Ayrıca neden Sapanca’nın kalkınmasını istemeyelim. Sapanca bizim canımız, ciğerimiz iken neden kalkınmasını, gelişmesini istemeyelim. Tam tersi bütün Sakarya turizm cenneti Sapanca’nın kalkınmasını, gelişmesini, bırakın ülkeyi Avrupa’da parmakla gösterilen bir turizm cenneti olmasını ister, istiyor. Ama planlı, programlı, doğası ve gölü zarar görmeden, havası ve suyu kirlenmeden, alt yapısı ve üstyapısıyla örnek olan bir Sapanca istiyoruz. Bu mudur! Kesinlikle budur…

*

Peki Yusuf Alemdar neden böyle yapıyor! Niye gölle uğraşıyor! Şunu da açıkça yazayım. Öyle birilerinin uydurduğu gibi ne Başkan Alemdar, ne de bir başkası, kimse ama kimse kimsenin ekmeğiyle oynayamaz. Kimsenin aş ile, iş ile, Sapanca ile bir derdi de yok. Kimsenin ekmekle oynamak gibi de bir derdi zaten yok. Dedik ya kimsenin Sapanca takıntısı yok. Alemdar’ın derdi Sapanca Gölü, hani ortak derdimiz olan Sapanca Gölü. Alemdar basın toplantısında anlattı. Alemdar diyor ki “Bizim derdimiz nüfusu 1 milyonu geçen Sakarya’nın içmesuyu kaynağı olan Sapanca Gölü’nün korunması ve geleceğimiz olan çocuklarımıza miras bırakılmasıdır”

*

Bakın, bir Sapanca Gölü var. Bu gölün adı Sapanca olabilir ama çevresinde Sapanca İlçesi gibi Arifiye İlçesi, Serdivan İlçesi, Kartepe İlçesi de var. Bir Sapanca Gölü var. Bu göl bir tek Sapanca halkının değil Sakarya halkının da gözbebeğidir. Bir Sapanca Gölü var. Bu göl Sakarya’da yaşayan 1 milyon 100 bini aşkın insanın içmesuyu kaynağıdır. Ve bir Sapanca Gölü var, bir tane var, başka yok. Dolayısıyla Sapanca Gölü tıpkı Sakaryaspor gibi hepimizin değeridir…

*

Dolayısıyla ortak derdimiz Sapanca Gölü’nü geleceğimiz olan çocuklarımıza en sağlıklı şekilde miras bırakmaktır. Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar dahil herkesin çırpındığı da budur. Ve bu doğal zenginliği geleceğimiz olan çocuklarımıza mirası bırakacaksak bunun kuralları bellidir. Sapanca Gölü’nü hepimiz koruyacağız. Bakın çok net yazıyorum. Sapanca Gölü’nü hepimiz gözümüz gibi koruyacağız. Nokta…

*

Başkan Yusuf Alemdar’ın dünkü toplantısında Sapanca Gölü kıyı kenar çizgisiyle ilgili yaptığı konuşma ve benim yazdığım dünkü köşe yazısı sonrasında gelişen gündemle birlikte derdimizi herhalde herkese iyice anlattığımı düşünüyorum. Bu nedenle Başkan Alemdar’ın basın toplantısındaki başka bir konuya geçelim. Malum, iklim değişikliği ve kuraklık bütün ülkeleri tehdit ediyor. Çok şükür Sakarya olarak biz şanslı kentler arasındayız ama 2010, 2011, 2014 ve 2023 yıllarında neler yaşadığımızı da gün gibi hatırlıyorum…

*

Dolayısıyla Sapanca Gölü başta olmak üzere Sakarya genelinde ne durumdayız, dimi! Geçtiğimiz günlerde çevreci ve doğa severlerin bana sormasıyla birlikte yaptığım çalışmada Sakarya genelinde 23 su fabrikasına 75 su kaynağı tahsis edildiğini öğrendik. Bunlardan 10 su fabrikası SASKİ, 13 fabrika valilik bünyesinde bulunuyor. Bunlara bir bakacağız. Hatta Başkan Yusuf Alemdar’ın da dediği gibi “mineralli” denilen sular var! Bunlar ne kadar mineralli ve bu mineraller neye yarıyor!  Bakacağız !!!

*

Devam edecek…