Hüseyin Cumalı yazdı...

Yorumcu Raif Ugan’ı yazıyorum. Hem de iyi yazıyorum. Ancak bizim Türk halkı her zaman mağduru sever. Bazı arkadaşlar, “Yeter yazma artık, görmüyor umusun! Adam sana cevap veremiyor. Onun yerine sürekli ‘Meserret Bahçe ne zaman açılacak?’ diye Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu’ya soruyor. Sal kardeşim şu adamı” diyorlar…
*
Aslında arkadaşlar da doğru söylüyor. Sorularım karşısında sus-pus kalan Ugan, sürekli Başkan Mutlu Işıksu’ya soru soruyor. Yazdıklarıma cevap veremeyen Raif Ugan, Arap yalellisi gibi tutturdu, “Meserret Bahçe ne zaman açılıyor” türküsünü söylüyor. Daha dün Başkan Mutlu Işıksu sağlam bir cevap verdi…
*
Bana saldıramayan Raif Ugan, “Sayın Başkan Mutlu Işıksu, Gazeteci Hüseyin Cumalı’nın yazısında şahsıma yönelik ağır bir itham yer aldı. Ben size açıkça sordum: Bırakın reklam istemeyi, ‘Reklam vermezseniz yazarım’ şeklinde size veya Basın Müdürünüz Mustafa Öztürk’e bir ima dahi oldu mu? Aynı hızlı refleksi keşke dün size yönelttiğim bu soruda da gösterseydiniz. Takdir kamuoyunun… Saygılarımla” demiş…
*
Başkan Isıksu da, “Raif Bey, biraz araştırma zahmetine girsen bu sorularının cevabını pekâlâ bulursun. Zira samimi ya da gayr-i samimi… Kim sorarsa sorsun, her platformda defalarca anlattım. Son meclis toplantımızda da bu meseleye açıkça değindim. Gündemi meşgul etme çabanı anlayabiliyorum :) Unuttuysan hatırlatayım: Biz milletin hayrına olmayan hiçbir işte yer almayız. Uydurulan hikayelerin inceleme sonuçları ile birlikte, neyin ne olduğunu hep beraber açıkça göreceğiz... Allah selamet versin” dedi…
*
Ya arkadaş yazıyı ben yazıyorum. Raif Ugan gidiyor Mutlu Işıksu’ya ‘bu niye böyle?’ diye soruyor. Raifcim, biz senle çok eski arkadaşız, bu soruların cevabını bana sorsana, benim yazdığım yazının cevabını niye Başkan Mutlu Işıksu’ya soruyorsun? Yoksa yeni akıl hocaların, “Sen Mutlu Başkan’a sor, o nasıl olsa Cumalı’nın patronu” mu diyorlar…
*
Sen bunların gazına gelip de bana soru mu soruyorsun? O akıl hocalarına söylesene, kıçları yiyorsa bana bir Tweet atsın. Var mı onlarda o yürek, var mı onlarda o cesaret! Bıraksınlar sana üflemeyi de adam gibi ortaya çıksınlar. Hadi hodri meydan, yüreği olan benim gibi adını soyadını ortaya koyar. Öyle senin gibilere bu işleri yaptırmazlar…
*
Raif Ugan bir paylaşım daha yaptı. Ugan, “Beni tanıyan bilir; belli bir üslubum vardır. Her sözümde, her cümlemde nezaketi elden bırakmam. Eleştirinin de üslubunca yapılması gerektiğine inanırım. ‘Peki neden Adapazarı Belediyesi ile bu polemik?’ diye soran çok. Cevabı basit: Ben böyleyim. Doğru bildiğimi söylerim, kamu adına sorularımı sorarım” dedi…
*
Hani Raif Ugan’ı tanımasak hakikaten yiyeceğiz. Lafa bak, doğru bildiğini sorarmış! Sen bugüne kadar kime ne sordun! Senin sordukların belli Raif, “Efendim siz gerçekten tırnaklarınızla kazıya kazıya bu günlere geldiniz. Siz var ya siz harikasınız, muhteşemsiniz, siz bu kente hayat veriyorsunuz. Bir Türkiye markası oldunuz. Daha ne kadar bu kent için çırpınacaksınız?” diye sorarsın. Sen busun Raif!!!
*
Devam etmiş dün Raif Ugan paylaşımına ve “Sayın Başkan Mutlu Işıksu da; aynı nezaketle cevap veriyor. Bunun takdirini kamuoyu yapar. Buna karşılık freni boşalmış kamyon gibi ipe sapa gelmez sözlerle, zorlama kurgularla, beni her gün manşetlerine taşıyanlar var. Çok da önemli değil… Ben geri adım atmam” demiş. Raif Ugan beni de bilen bilir. Yazmaya başladım mı adamı 20 günden aşağı yazmam, geri adım ben de atmam…
*
Günlerdir sana yazdıklarıma cevap veremiyorsun. Bunun yerine Başkan Mutlu Işıksu’ya sürekli “Meserret Bahçe ne zaman açılacak?” diye soruyorsun. Tek bildiğin bu, tek yazdığın bu. Söyle senin yeni ekibine de başka sorular bulsunlar. Ayrıca dün bir kez daha Başkan Mutlu Işıksu seni gömdü. Dün sorduğun sorular üzerine Başkan Işıksu resmen seni gömdü…
*
Şimdi gelelim günün bombasına! Raif Ugan benim için, “Bir karşılığının olmadığını biliyordum da; bu kadar az okunacağını ben bile tahmin etmemiştim Hüseyin Cumalı… Hani neredeyse ‘aile içi WhatsApp grubu’ kadar okunmuşsun! Düşündüm de; haksız rekabet bizimkisi. Bak ben vicdanlı adamım; seni hiç ilgilendirmeyen konuda Adapazarı Belediyesi’nin avukatlığına soyundun” dedi.
*
Benim yazdıklarımın sosyal medya ve internet sitelerinde çok az okunduğunu söyleyen Raif Ugan, “Yalan üstüne, yalan yazıyorsun. Benimle uğraşıyorsun ama rakamlar seni çoktan nakavt etmiş. Şehrin seni umursamadığı o kadar belli ki… Yaşlı başlı adamsın; tansiyon var, şeker var. Sen sakin sakin emeklilik planlarına bak; ben burada işime bakarım. Muhatabım sen değilsin, olmam da” dedi…
*
Şöyle bir düşündüm. Raif Ugan haklı, ben yazıyorum 50 okunuyor, Raif Ugan yazıyor 5000 okunuyor. Resmen kahrettim. Sonra aklıma geldi, Raif Ugan’ı kimler okuyor! Raif Ugan’ı okuyanlar beni neden okumuyor, dimi! Raif Ugan’ı okuyan takipçilerine şöyle bir baktım. Zafer, Orhan, Engin, Hakan, Müjdat, Shiotu, Natalie Murphy, Ohautea, Joyce Toynbee, Rainbow, Cabbie Carter, Wioxer, Ssorthew, Natalie Murphy (bu başka Natalie Murphy), Ellie, Pearroy, Crypto General…

52352-16
*
Raif abi, kim bunlar! Tanır mıyız! Mesela Ohautea var. Bu Ohautea, Meserret Bahçe’nin ne zaman açılacağını mı merak ediyor! Onun için mi senin yazını okuyor! Bu Ohautea Meserret Bahçe yanındaki ortası çatlak, dallı budaklı senin paylaştığın ağacın akıbetini de merek ediyor mu! Bu Ohautea Adapazarı Belediyesi Meclisi’ne davet etsene, Başkan Işıksu’ya İngilizce “Bu Meserret Bahçe ne zaman açılacak” diye sorsun…
*
Heeeeeeey yavrum hey, seni kaç kişi okuyor, beni kaç kişi okuyor heeeee! Yer miyiz biz Raifcik, yermeyiz! Sen onu reklam aldığın iş adamlarına yedir. Şu kadar izlendi, bu kadar tık aldı dümenini onlar yer. Ben yemem, benim adım Hüseyin Cumalı, aklında olsun…

Devam edecek…

Whatsapp Image 2025 09 04 At 18.20.46