Hüseyin Cumalı yazdı...

Dün, “Demek biz İrfan Püsküllü’ye takıntılıyız” başlıklı bir köşe yazısı yazdık. Bize yöneltilen “Neden sürekli Hendek Belediyesi seçimleri sizin gündeminizden düşmüyor! İrfan Püsküllü’ye takık mısınız!” sorusuna tarih ve olayları anımsatarak cevap verdik. Yazımızda ilk önce ilçede açılan dev BBP afişiyle yapılan algı operasyonu kaleme aldık.

*

Sonrasında ise Hendek halkına “1 metrekare yer satmadım” diyen BBP Hendek Belediyesi Adayı İrfan Püsküllü’nün 2015 ile 2019 yılları arasında belediye başkanlığı sırasında 3.678 adet parsel ile 70 adet taşınmaz hissesini nasıl sattığını kaleme aldık. Dünkü yazımızı, “ T.C. Hendek 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde geçen 28 Şubat 2024 günü, ama buraya dikkat edin. Bundan 22 gün önce 9. celsede Hendek’teki usulsüz arazi satışıyla ilgili kim yargılandı! 22 gün önce 9. celsede kim taşınmazları usulsüz sattığı için hakim karşısına çıktı” sorusuyla bitirdik…

*

Ne BBP’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dev fotoğrafının yayınlandığı o algı afişiyle ilgili, ne  “1 metrekare yer satmadım” demesine rağmen binlerce parsel ve tanınmaz hissesinin satışıyla ilgili, ne de T.C. Hendek 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde geçen 28 Şubat 2024 günü, yani bugün itibariyle 23 gün geçen “Hendek’teki usulsüz arazi satışıyla” ilgili kim yargılandığıyla ilgili tek satır açıklama gelmedi. Biz, İrfan Püsküllü’nün cevap hakkı her zaman baki dedikten sonra bugün dava meselesine gelmek istiyorum…

*

Nedir bu dava meselesi, anlatalım. TV 264 ekranlarında yayınlanan Gazeteciler Soruyor’da gazeteci Zafer Tokuş, “ Hüdaverdi Bahadır’ı MHP’nin listeye almaması Cumhur İttifakı’na eksi yazar” dedi. Bunun üzerine bende, “Sakaryaspor Kongresi’nde Hüdaverdi Bahadır kimi destekliyordu! O zamanlar aday olan Uğur Akkuş’u destekliyordu. Peki seçimi kim aldı! Cumhur Genç seçimi aldı. Demek ki Hüdaverdi Bahadır’ın bu kentte seçim aldıracak kadar gücü yok” diye cevap verdim…

*

Bu kez Zafer Tokuş, “Hüdaverdi Bahadır’ın MHP ve ülkücülüğünü kimse tartışamaz” deyince bende, “ Biz burada Hüdaverdi beyin MHP’liliğini veya ülkücülüğünü konuşmuyoruz. Bahadır’ın el vermesiyle bir partinin seçimi alıp alamayacağını konuşuyoruz. Bence Hüdaverdi Bahadır ilçede seçim aldırıp, aldırmayacak kadar da güçlü değil” dedim…

*

İşte dava meselesi buradan geliyor. Ama dava mesele Hendek’te sadece Hüdaverdi Bahadır ile kısıtlı değil. Hendek’te yaşanan olaylarla birlikte “dava” işinin özünde “menfaat” olduğu ortaya çıktı. Nasıl mı bu kadar iddialı yazıyorum. Anlatalım. Herkes bilir, siyasette “ben davanın neferiyim, ben davanın peşindeyim, ben dava adamıyım, ben Reis’in davasının neferiyim, hatta dava için kefen giyerim” muhabbeti vardır…

*

AK Parti Sakarya İl Başkan Yardımcısı İrfan Püsküllü’nün sözlerini hatırlayın. Püsküllü yıllarca “Ben davanın neferiyim, Reis’in yanındayım, benim için önemli olan davadır” dedi. Peki sonuç ne oldu! Gitti BBP’den Hendek Belediyesi Adayı oldu. Eeeeee şimdi adama sormazlar mı! AK Parti Sakarya İl Başkan Yardımcısı olarak bu kentte yıllarca bütün kapılar sana açıldı. Belediye Başkanlığı yaptın. Nereye gitsen iktidarın gücünü hissettin. Hepsini bırak yıllarca, “Ben davanın neferiyim, Reis’in yanındayım, benim için önemli olan davadır” dedin…

*

Şimdi ne oldu! Hani davanın neferiydin, herkes gitse sen partiden gitmezdin, Reis’in yanındaydın! Ne oldu bu verdiğin sözlere! Soruyorum, nerede o verdiğin sözler! Ayrıca mevzu dava ise bu soruları sormak zaten en doğal hakkımız. Bir de eski Hendek Belediye Başkan Yardımcısı Hüdaverdi Bahadır var. Hani canlı yayında “Hüdaverdi Bahadır oy mu kaybettirir” tartışması yapılırken gazeteci Zafer Tokuş’un hiç alakasız “Hüdaverdi Bahadır’ın MHP ve ülkücülüğünü kimse tartışamaz” dediği Bahadır…

*

Gazeteci Zafer Tokuş canlı yayında “Hüdaverdi Bahadır’ın MHP ve ülkücülüğünü kimse tartışamaz” diyor. Tamam, kimsenin parti aşkını tartışacak değiliz. Ama gerçekleri ne yapacağız! Ortada gerçekler bütün çıplaklığıyla dururken, kafamızı kuma mı sokacağız. 
Seçime sayılı günler kalmış. Hüdaverdi Banadır ne yapıyor! İstifa ediyor. Şimdi sormayacağız da ne zaman soracağız!

*

Cumhur İttifakı’nın MHP Hendek Belediyesi Başkan Adayı Turgut Babaoğlu’nu bu günlerde yalnız bırakmak, desteğini Babaoğlu’dan çekmek ne kadar doğru. Peki etik mi! Hendek Belediye Başkanı Turgut Babaoğlu’nun desteğiyle Sakaryaspor camiasında önemli yerlere gelen Hüdaverdi Bahadır’a sormak isterim. Bu yazdıklarım ve yazmadıklarım size yakıştı mı! MHP’li bir başkana çelme takmak ve yarı yolda bırakmak, Zafer Tokuş’un değimiyle ‘MHP’liliği tartışılamaz’ denilen Bahadır’a yakıştı mı! Şahsen ben yakıştıramadım…

*

Ayrıca şu da var. Ne oldu o büyük MHP aşkına, ne oldu o ölçülemez Ülkücü Hareket sevdana sayın Bahadır! Gazeteci Zafer Tokuş canlı yayında anlatıyor. “Hüdaverdi Bahadır’ın MHP ve ülkücülüğünü kimse tartışamaz” diyor. Tamam tartışmayalım, kabul ettik, bu kentte en çok MHP ile Ülkücü hareketi Hüdaverdi Bahadır destekliyor, o seviyor. Ama önümüzde duran fotoğrafta bakıyoruz. Son düzlükte MHP’ye gol atan Hüdaverdi Bahadır var. Cumhur İttifakı’na gol atan bir Hüdaverdi Bahadır var. Nasıl olacak! 

*

Bu arada sakın bana kimse “MHP veya Ülkücülüğü bırakmadı” demesin. Çok net yazıyorum. Eğer MHP isen, eğer Ülkücü isen seçime 20 gün kala istifa edip algı yapmazsın. Yok öyle bir dünya, sen MHP’li isen, Ülkücü isen, davanın adamı isen, partin seçime giderken savaşını verirsin. Her zaman söylerim. MHP’de, Saadet Partisi’nde, Yeniden Refah Partisi’nde siyaset yapanlar şunu unutmasın. Özellikle saydığı bu partilerde siyasetten çok “dava” ön plandadır…

*

Konu Hendek ve dava olunca AK Parti eski Hendek İlçe Başkanı iken görevden alınan Hasan Serdar Baykal’sız bir yazı elbette olmaz. Cumhur ittifakı MHP Hendek Belediye Başkan Adayı Turgut Babaoğlu'nun çalışmalarına yeteri kadar destek vermemekle suçlanan Baykal genel merkez tarafından görevden alındı. Böyle olunca da Baykal saf değiştirdi. “Ben bu davanın neferiyim. Cumhurbaşkanımızın emrindeyim” diyen Baykal, makam gidince BBP Hendek Belediye Başkan Adayı İrfan Püsküllü ağabeyinin yanına koştu.

*

Bir zamanlar Hendek ilçesinin kaderine yön veren, Hendek siyasetinin ağa babası olan Hasan Serdar Baykal, şu günlerde İrfan Püsküllü’nün seçim otobüsünden hediyeleri alıp kapı kapı gezerek dağıtıyor. Püsküllü’nün hediyelerini kapı kapı dağıtırken çekilen fotoğraflarla Baykal gündem oldu. Hatta geçen gün Halk54.com’da biz de haberde yaptık. Buradan Baykal’a sormak isterim. Kapı kapı hediye dağıtmak sana yakışıyor mu! Hendek ilçesinin kaderine yön veren bir başkandan geldiğin pozisyona bak. Yazık…

*

Birde işin dava boyutu var. İrfan Püsküllü gibi, Hüdaverdi Bahadır gibi, AK Parti eski Hendek İlçe Başkanı Hasan Serdar Baykal da makamda iken “Ben bu davanın neferiyim. Cumhurbaşkanımızın emrindeyim. Partinin her kademesinde görev yaparım’ diyordu. Ne oldu şimdi! Başkanlık gitti, dava bitti mi! Adama sormazlar mı! Senin dava anlayışın ne, nasıl bir dava anlayışın var! Sizin dava anlayışınız makamla mı ilgili! Makam gidince dava bitiyor mu!

*

Sonuç mu! Ortaya çıkan tablodan anladığım şudur ki ne İrfan Püsküllü’de, ne Hüdaverdi Bahadır’da, ne Hasan Serdar Baykal’da dava ruhu yokmuş. Bu üçlünün “Davanın neferiyim, dava için ölürüm, dava adamıyız” sözleri tamamen boşmuş. Gerçek şu ki bu üçlü yıllarca bulundukları partilerde, makamlarda herkesi “dava” edebiyatıyla uyutmuşlar…

*

Zaten gerçek böyle olmasaydı, bu üçlü gerçekten davanın neferleri olsalardı, davanın adamları olsalardı yıllarca bulundukları partilerine sırt çevirmezlerdi.