Hüseyin Cumalı yazdı...

Bu kent 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’ni yaşadı. Enkaz altında kalan bu kentte deprem şehitlerimiz de oldu, engelli kalan vatandaşlarımız da oldu, benim gibi halen çok katlı bina gördüğü veya içine girdiği zaman deprem korkusunu yenemeyenler de oldu. 1999 yılından 2024 yılına geldiğimiz şu günlerde 1999 yılında doğanlar, kente eğitim için gelen üniversiteliler, bu kente çalışmak için gelenler o acı günleri bilmez, bilemez, insanoğlunun çaresiz kaldığı o günleri hiç şekilde anlayamaz. Anlamaya çalışır ama anlayamaz…

*

Bizim ne yaşadığımızı, Erzincan halkı iyi bilir, Van halkı iyi bilir, 6 Şubat depremini yaşayan 11 ilin halkı çok iyi bilir. Televizyonlara veya fotoğraflara bakıp “deprem korkusu”nu içinde yaşayabilir. Ama asla enkaz altında yaşam mücadelesi verenleri, yakınlarını kaybedenleri, binaların onlardan kopartıp aldığı uzuvlarını kaybedenlerin acısını bilmezler. Rabbim inşallah bu acıyı, bu travmayı, bu korkuyu da kimseye ama kimseye yaşatmasın. Tonlarca enkazın altında kurtarılmayı bekleyenlerin acısı ve çaresizliğini düşmanıma yaşatmasın. Çaresiz ve bir umutla “enkazdan” gelecek bir sesi bekleyenlerin çaresizliğini rabbim kimseye göstermesin…

*

Şimdi gelelim “Helal Olsun” başlığını niye attığıma! Şimdi size “Ada Hayat şu kadar metrekare, içinde şunlar var, bunlar var, şehre vizyon katıyor” gibi bilgi dağarcığınızı güçlendirecek kelimelere yer vermeyeceğim. Şehrin sosyal ve  kültürel yaşamına, otopark sorununa, çağdaş ve depreme dayanıklı binalara, müzesinden nikah salonuna kadar olan bir çok bilgiyi haber sitelerinden okuyabilirsiniz. Biz asıl meseleye gelelim…

*

17 Ağustos depreminden bu güne kadar geçen sürede “Yerinde Kentsel Döşünüm” ışığını şehrin kalbinde kim yaktı! Dikkat edin ama “Kentsel Dönüşüm” demiyorum. Yerinde Kentsel Dönüşüm diyorum. Ve bunu da şehrin tam kalbinde yapılmasından bahsediyorum. Ve böylesine büyük projeye imza atmak kime nasip oldu! Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu’ya nasip oldu. Hatırlarsınız, AK Parti’nin bir sloganı vardı. Ne diyorlardı! Hayaldi gerçek oldu. Aynen de öyle oldu. 18 Mart Çanakkale Zaferi’ne yakışır bir şekilde dün Ada Hayat’ın temeli atıldı…

*

Hani yazının başlığına “Helal Olsun Mutlu Işıksu” diye yazdım ya, bunu yalakalık olsun diye yazmadım. Helal olsun çünkü böyle bir projeyi hayal etti, düşündü ve start düğmesine bastı. 
Helal olsun özellikle de bu ekonomik şartlara rağmen her belediye başkanı altına imza atamayacağı projenin altına imzasını attı. Helal olsun çünkü Ada Hayat öncesinde bütün hak sahiplerini ikna edildi. Helal olsun çünkü kat sahiplerinin dışında Adapazarı’ndan muhalefet dahil herkesin takdir ettiği proje için “işte bu” dedirtti. Helal olsun çünkü şehrin tam kalbinde 4 önemli bina yıktı. Helal olsun çünkü Adapazarı’nın zeminine rağmen bilim eşliğinde dün temeli de attı. Neresinden bakarsanız bakın. Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu gerçekten ama gerçekten “Helal Olsun” dedirtti.

*

Dün itibariyle Işıksu şehrin en vizyonel projesine imza attı. Peki bitti mi! Bu kadar mı! Tabi ki hayır ve Başkan Işıksu “Daha yeni başlıyoruz” diyor. Adapazarı Katlı Pazaryeri, Cevatbey İşhanı, Kapalı Çarşı, Çark Caddesi gibi bir çok adada Yerinde Kentsel Dönüşümü sırasını bekliyor. Ada bazlı yapılacak olan projeler sıra bekliyor ama bunun için şehirde birlik ve beraberlik gerekiyor. Bunun için herkes elini taşın altına sokması gerekiyor. Bunun için her şeyi devletten beklememek geriyor. Unutmayın. Başkan Mutlu Işıksu’ya “İstemiyoruz. Vatandaşa rağmen bunu yapamazsınız” diyebilirsiniz. Sosyal medya üzerinden algı da yapabilirsiniz! 

*

Ama bir gün gelir. Yerküreden “vuuuuu” diye bir ses gecenin karanlığını aydınlatarak gelir. Derinliği ve şiddetini bilmem ama o geldiği zaman ne Mutlu Işıksu’ya benzer, ne başkasına benzer. Dolayısıyla depremden 25 yıl geçtiği şu günlerde hazır Mutlu Işıksu gibi bir ırgatı yakaladık. Adam siyasi kariyerini, belediye başkanlığını riske atıp gece gündüz “Yerinde Kentsel Dönüşüm” için kelimenin tam anlamıyla Adapazarı’na ırgatlık yapıyor. “Adapazarı’nı çok seviyorum” diye kendini parçalıyor. Ailesinin zamanından çalıp, Adapazarı için ırgatlı yapıyor. Kurnaz olun. Böylesini çok bulamayız….

*

Bu nedenle bende diyorum ki hazır böyle bir başkan bulduk. Siyasi kariyerini düşünmeden, belediye başkanlığının sonu düşünmeden risk alan Mutlu Başkan hazır 7/24 ve 365 gün çalışıyor iken bu fırsatı kullanalım. Gelin, Adapazarı’nda riskli binaları Mutlu Işıksu ile konuşarak, istişare ederek, imkanlar zorlanarak Yerinde Kentsel Dönüşüm yapalım. Son sözüm mü! Belki ırgat lafını yadırgayabilirsiniz ama demek istediğim şu ki hazır Adapazarı sevdalısı bir başkan yakaladık. Birlik ve beraberlik içinde deprem gelmeden önlem alalım.

*

Bu arada Ada Hayat Projesi kapsamında Başkan Mutlu Işıksu’yu Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki olmak üzere bütün şehir tebrik etti. Hayatının en mutlu günlerinden birisi çok çalışarak, siyasi hayatını riske atarak yaşayan Mutlu Işıksu’ya bir kez daha “Helal olsun” derken, “Ada Hayat tamam sıradaki gelsin” başkan diyorum…