Herkesin hayatında olmasını istediği kadın/erkek modeli vardır. Aslında tüm birlikteliklerimizde hayalimizde kurguladığımız o kişiyi ararız. O şöyle deriz, bu böyle, onun şusu var, bunun busu… Arayışımız doğrumuzu bulana kadar hiç bitmez. Manalarımızın ardı arkası kesilmez. Kadınlardan çok erkekler aradığını bulamadığı için daha fazla yakınır haldeler. Çünkü kadınlar genelde hayalindeki gibi birini bulamadığında, bulduğu erkeği hayalindeki gibi birine çevirmeye çalışıp doyuma ulaşmaya meyillidirler. Kadınların kendileri için değişen erkekleri daha çok tercih etmesinin sebebi budur; hayallerindeki doyuma ulaşmak… Hal böyle olunca da erkekler ilişkilerinde maalesef dengesiz biri olup çıkıverebiliyorlar.

İşin özü hayalimize yakışan birini bulmak; hayallerimizdeki o kişiyi bulmak adına debelenip duruyoruz bu yüzden boş bir dehlizde. Bulamayacağımızı zannediyoruz. Yalnız kalmaktan korkuyoruz. Yalnız kalma korkusuyla bulduğumuzla yetinmeye çalışıyor, sorunlu ilişkiler yaşıyoruz. Sonrasında da bunalıma giriyoruz.

Sonuç; mutsuz bir birey, yetersiz ilgi, sürekli şikâyet, yetememeye bağlı özgüven eksikliği… Ve bunun gibi daha nicesi…

Peki, nerede hata yapıyoruz?

Öncelikle hayatımda nasıl birini istiyorum, hayalimdeki kadın/erkek nasıl biri diye kendinize sormakla başlayın yenilenmeye…

Sonrasında da o kişinin yerine kendinizi koyun ve ben O olsaydım nasıl bir kadınla/erkekle birlikte olurdum diye tahayyül edin ve kendinizi geliştirerek iyileştirin. İyileştiğinizde doğru insanlar yanınızda, yanlış insanlar ise sizden uzakta kalacaklardır. Yalnızlıktan korkup yanlış kişilere bağlı kalmayın. Karşınızdaki insanı değiştirmeye çabalamak yerine kendinizi iyileştirip doğru insanı bekleyin. Kendinizi iyileştirdiğiniz, tamamladığınızda o boşluk doğru zamanda dolacaktır. Aksi mümkün değil çünkü evrende asla boşluk yoktur.

Sevgilerimle…

Mail: [email protected]