Hüseyin Cumalı yazdı...

diken-5

Yedik, içtik…
Kasaya gittik….
Hesabı istedik…
“160 TL” dediler… 
Hesabı verdik…
Ama bize fiş vermediler…
Yer neresi!
Karasu…
Tarih…
05 Haziran 2022 Pazar Günü…
Mekan neresi!
Sahil Park Cafe…
Kim işletiyor…
Karasu Belediyesi…
2 gündür bunu yazıyoruz…
Bugün 3. gün ve devam ediyoruz…

*

Eski başkan Mehmet İspiroğlu yerine 2019 yılında göreve gelen Başkan İshak Sarı’nın ilk işi eski başkan İspiroğlu’nun yaptığı işleri sorgulamak oldu. Eski başkan Mehmet İspiroğlu’nu günlerce eleştirdi. Bütün basında yer alan bu eleştiri ve iddialarından birine dün bu köşede yer verdik. Karasu Belediyesi Hukuk Komisyonu’nca hazırlanan raporda eski başkan Mehmet İspiroğlu, “hayali kereste ve yakıt alımı yapıldığı, akraba firmalara yüklü miktarda para akıttığı” iddia edildi…

*

Benim bu rapor veya başka raporlara bir itirazım yok. Eğer, eski başkan Mehmet İspiroğlu görev yaptığı süre boyunca usulsüzlük veya yolsuzluk yaptıysa, mahkemelerde bununla ilgili gerekli cezayı verirse inanın bence hiç mahsuru yok. Ayrıca İspiroğlu ile ilgili şunu da hatırlatmak isterim. Eski başkan Mehmet İspiroğlu görevde iken 45 milyon TL’lik o meşhur ihale gündeme geldi. Bende köşe yazımda “Sayın Mehmet İspiroğlu 45 milyon TL’lik ihaleyle ilgili çok yoğun iddialar var. Ben bunları yazmadan önce siz bir basın toplantısı yapın. Kamuoyunu aydınlatın” dedim…

*

İspiroğlu’na ‘ben yazmadan siz açıklama yapın. Kamuoyunu aydınlatın’ diye 3 gün köşe yazımdan çağrı yaptım. Ama başkan İspiroğlu o günlerde görevde iken kamuoyunu aydınlatacak ne bir basın toplantısı yaptı, ne yazılı basın açıklaması yaptı, ne beni arayıp “45 Milyon TL’lik ihalenin olayı şudur” dedi. Eski Başkan İspiroğlu ‘Gık’ diyemedi. Görevde iken sus-pus kaldı. Karasu’nun 45 milyonluk o ihalesiyle ilgili sonraki olayları zaten biliyorsunuz. Bilmeyen varsa internete baksın…

*

Peki ama şimdi bunları niye yazıyorum! Çünkü, göreve geldiği zaman rüzgar gibi esen Karasu Belediye Başkanı İshak Sarı sürekli “şeffaflık” üzerinden yürüdü. Başkan Sarı “dürüstlük” üzerinden dem vurdu. Sakarya basını ne zaman kendini eleştirse toplumda büyük yankı uyandıran, toplumun bütün kesimleri tarafından itibar gören o meşhur “Benden reklam istiyorlar. Vermeyince böyle yapıyorlar. Ben Karasu halkının hakkını kimseye yedirmem” çıkışlarını yaptı…

*

Peki şimdi geldiğimiz nokta ne! Tıpkı Karasu eski Belediye Başkanı Mehmet İspiroğlu’na görevde iken “Nedir bu olaylar Mehmet İspiroğlu, açıkla” diye yazdığımda olduğu gibi oldu. Karasu Belediye Başkanı İshak Sarı’ya 3 gündür yazıyorum. “Parayı aldınız neden fiş vermediniz” diye sorduğum Başkan İshak Sarı 3 gündür sus-pus benim yazdıklarımı okuyor. Oysa böyle mi olmalıydı! Hani kendinden çok emindin Başkan! Ne oldu! Niye susuyorsun! 

*

Hadi çık ortaya ve bir İshak Sarı klasiğini yap. Yine “Benden reklam istiyorlar. Vermeyince böyle yapıyorlar. Ben Karasu halkının hakkını kimseye yedirmem” de. Hadi yap şunu başkan ve o klasik sözlerini söyle. Ama şunu unutma. Benim adım Hüseyin Cumalı ve ben kimseyi ama kimseyi reklam vermedi diye köşeme taşımam. Bir adım daha öteye gideyim. Bu Sakarya’da bir Allah’ın kulu “Cumalı bana reklam vermedim diye giydirdi” diyemez. Hatta ve hatta birkaç adım daha öteye gideyim. 1984 yılından bu yana reklam vermediği için benim tarafından eleştirilen biri var ise çıksın ortaya…

*

Lafın yeri gelmiş iken şunu da yazmak gerekir. Evet, maalesef bu kentte gazetesine, internet sitesine, dergisine, reklam vermeyenlere giydirenler var mı, var. Reklam alamadığı için art niyetli haberler yapanlar var mı, var. Yorumları serbest bırakanlar var mı, var. Reklam vermeyen başta belediye başkanları olmak üzere herkesin açığını arayanlar var mı, var. Ancak her meslekte olduğu gibi sapla samanı ayart etmek lazım. Dolayısıyla Başkan İshak Sarı o senin klasik “Benden reklam istiyorlar. Vermeyince böyle yapıyorlar. Ben Karasu halkının hakkını kimseye yedirmem” sözlerini ben yemem…

*

Haaaaaaaa…
Sen yine Karasu’nun mahallerinde bütün basın ve benim için "Benden reklam istiyorlar. Vermeyince böyle yapıyorlar. Ben Karasu halkının hakkını kimseye yedirmem”  de. Bu popüler sözlerine inanan ve bize küfür eden bir kitle mutlaka sana inanacaktır. Nasıl olsa başkansın. Sana yalakalık yapanlarda çıkacaktır. Ama sayın başkan şunu unutma ki güneş balçıkla sıvanmaz. Bir zamanlar arkasından atıp tuttuğun eski belediye başkanı Mehmet İspiroğlu gibi bugün sende sus-pus kaldın. Günlerdir açıklama yapamıyorsun. Yapamazsın. Çünkü 05 Haziran 2022 Pazar Günü saat 17.50 civarında KARSAŞ Sahil Park Cafe’nin kameraları kayıtta idi…

*

Şimdi gelelim “yahu 160 TL’lik fiş işini amma uzattın” kısmına…
Benim uzattığım, kısalttığım bir konu yok…
Göreve geldiğin gündem bu güne kadar…
En şeffaf sensin…
En dürüst sensin…
En objektif sensin…
En mükemmel sensin…
En adaletli sensin…
En hukuka önem veren yine sensin…
Bitti mi!
Bitmedi…

*

Karasu’da herkese ‘eşitlik’ adına kök söktürecen…
Karasu’da herkese ‘kanun’ adına işlem yapacan…
Karasu’da seni eleştiren basını hedef yapacaksın…
Karasu’daki gazeteciler reklam alamadığı için hep art niyetli olacak…
Karasu’da kendini en dürüst insanı ilan edeceksin…
Ama işlettiğin kafede aldığın paraların fişini vermeyeceksin…
Ne güzel bir dünya kurmuşsun sen sayın başkan…

*

Bak şimdi bende seni eleştiriyorum…
Ne oldu şimdi!
Neyim ben!
Yoksa benim içinde o klasik masalını mı anlatacaksın…
Benim içinde, “Benden reklam istiyorlar. Vermeyince böyle yapıyorlar. Ben Karasu halkının hakkını kimseye yedirmem” diyeceksin…

*

Bak başkan…
Benim gibi bir hıyar ağasının aklına ihtiyacın yok ama…
En iyisi siz şöyle yapın…
AK Parti Sakarya İl Başkanı Yunus Tever yine Twitter hesabından “Bazı yerel medya kuruluşlarının dezenformasyon ve algı operasyonlarını yürüten “ağ”a dahil olduklarını üzülerek takip ediyoruz” diye tweet atsın…
Sende o tweeti paylaş… 
Nasıl ama!
Heeeeeeee…
İyi değil mi!

**

Belki ikiniz birden daha iyi ses getirirsiniz…
Dimi!
Ne demişler!
Bir elin nesi var iki elin sesi var…
Hadi ama yapın şunu…

*

Devam edecek…