Çoğu zaman kaçınılması gereken, melankoli ve hüzünle eşleştirilen bir durum. Oysa yalnızlık, doğru anlaşıldığında ve nitelikli bir şekilde yaşandığında, insana kalabalıkların asla öğretemeyeceği derin dersler veren, kıymetli bir öğretmen olabilir.
Yalnızlığın belki de en büyük öğretisi, bize içimize doğru mecburi bir yolculuk sunmasıdır. Dış dünyanın gürültüsü, beklentileri ve yargıları sustuğunda, kişi gerçekten kim olduğunu, neye ihtiyacı olduğunu ve neyin doğru olduğunu net bir şekilde görebilme şansı bulur.Tek başına hayatını sürdürebildiğini, kararlarını alıp sonuçlarına katlanabildiğini görmek, kişisel öz güveni önemli ölçüde artırır. Başkalarına bağımlı olmadan var olabilme gücü keşfedilir.Sürekli konuşan, kaygılı zihinler için yalnızlık ilk başta korkutucu bir deneyim olabilir. Ancak bu, zihni yavaşlatma, sessizleştirme ve iç huzuru bulma yolunda büyük bir fırsata dönüşebilirdi .Yalnızlık, kişinin alışkanlıklarını, tepkilerini ve kişiliğini olduğu gibi sergilemesi ve süzgeçten geçirmesi için ideal bir ortam sağlar. Başkalarının imaj dünyasından sıyrılıp, "Ben kimim?" sorusuna dürüstçe yanıt aramamıza olanak tanır.
Dış uyaranların azalması, zihinsel enerjinin içe dönmesini sağlar. Bu durum, yaratıcılığın ve üretkenliğin artmasında önemli bir rol oynar.Dikkati dağıtacak unsurların olmaması, beynin "sıfırlanmasına" ve gevşemesine yardımcı olur. Böylece daha berrak düşünebilir ve karşılaşılan problemlere daha hızlı çözümler bulabiliriz.Yalnızlık, hayal kurmaya, en olmadık şeyleri düşünmeye ve yeni fikirlerin özgürce ortaya çıkmasına zemin hazırlar.
Yalnız kalabilme becerisi, paradoksal bir şekilde, ilişkilerimizin kalitesini de artırır.Yalnızlık, insanlardan beklentilerimizi ve bu beklentilerin gerçekçiliğini sorgulamaya iter. Schopenhauer'in dediği gibi: "İnsanın içinde ne kadar çok şey varsa, başkalarından o kadar az şey ister." Kendi kendine yetebilen biri, ilişkilerde bir "can simidi" aramaz, bu da daha sağlıklı ve sevgi dolu bağlar kurulmasını sağlar.Yalnızlığı benimsemeyi öğrenmek, sırf yalnız kalmamak için sürdürülen tatmin edici olmayan ilişkilerden kurtulmaya ve daha ideal, verimli ilişkiler kurmaya yardımcı olur.
Yalnızlık, bir ceza değil, bir içsel gelişim atölyesidir. Gönüllü olarak tercih edildiğinde, kişiye kendini tanıma, geliştirme, farkındalığını artırma ve kendiyle barışık bir yaşam inşa etme gücünü verir. Kendimizle geçirdiğimiz bu nitelikli zaman, hayattaki en büyük lüksümüz olabilir.
Esen kalın