Hayat hep güzel olsa hep neşeli olsa yaşam olarak biz tüm insanlara hayat bayram olsa, hep stres hep gerilim insanlığın, insan sağlığının doğasına aykırı bir durumdur.

Kurban bayramı üzeri geriye dönün, biz neler yaşadık? Ne stresler ne pahalılıklar yaşadık? Geriye bir bakalım. 2022 yılı gerçekten bir önceki yıllara göre çok zorlu geçiyor, pandemi insanlığı etkisi altına alarak korkuya şevketmiş halen pandemi tehlikesi az da olsa var. Tedbirleri herkes bireysel almalıdır.

Hayat pahalılığı yaşam koşulların parasal gereksinimin en üst seviye çıkması açlık sınırının 6 bin 319 TL çıkması, yoksulluk sınırının 20 bin TL üzerine çıkması, ekonomik koşulların durumunu gösteriyor. Çarşı pazarda patatesin kilosu 12-15 TL’ye dayanmış, bir kilo taze fasulye 20 TL, domatesin kilosu en düşüğün kilosu 12 TL... Toplumun yüzde 47’sinin asgari ücretler çalışanın aylıkları 4 bin 253 TL’den 5 bin 500 TL çıkarıldı. Bu da çare olmuyor. Artan aylıklar piyasadaki ürünlere yansıyor.

6 kişilik hisse kurbanlık 30 bin ile 40 bin liradan başlıyor. Bu şartlarda kurban kesmek zor. Peki, kurban bayramı geldi, yarın idrak edeceğiz. Kurban kesmek gerekiyor; ‘Yav kesme, yeme, gitme, yapma’ demekle çözüm olmuyor. Kurban kavramı, daha çok genel bir adanmışlığı, Allah için bireyin her şeyini feda edebilecek olmasını, Allah'a teslimiyeti ve ona karşı şükür içinde olmayı ifade etmektedir. Kur'an'da Hac Suresinde bu konuda bir ayet vardır.

Nasıl ki Kovid-19 virüs salgını ile 2 yıl korku dolu bir şekilde mücadele ettiysek elbette ki Türkiye Cumhuriyeti devletimiz büyük ve güçlüdür. Hükûmetler seçimle gelirler, seçimle giderler. Devlet her zaman genç dinamik bir şekilde güçlü bir biçimde ayaktadır. Doğru yönetilen doğru tedbirler alınarak ekonomi rayına oturacaktır.

İl dışında olan amcalar, akrabalar bir gün önce baba ocağına gelirlerdir. O sevinç bir başka, tüm akrabalar bir arada olmak. Çocukluğumuzda bayram sabahı büyük bir heyecan sevinçle beklerdik. Bayram sabahı büyüklerimizle babamızla bayram namazını kılmaya gider cami çıkışında herkes saf tutar sırayla bayramlaşılır, büyüklerin ellerinden öpülürdü. Çocukken bir başkaydı duygular insanın içine bayram sevinci sığmazdı. Bayram namazı sonrası ailemizde sevdiklerimiz ebedi aleme göç edenlerin mezarlığına gider kabri başında dua ederdik. Kabirlere ziyaretçi akını ile dolardı. Hocanın okuduğu dualar ile mezarlık alanında ses yankılanırdı.

Evlere gelinir, bayramlaşma yapılır ardından kurban kesimi için bahçede hazıklıklar yapılmış orda kurban dualarla kesilir, dersi yüzülür etler kesilirdi. Komşulara dağıtılacak etler hazırlanır, bu işlemler yapılırken bahçede yakılan ateşin üzerine koyulan büyük bir kazan ile kavurmalı etler kaynardı.

Kurban kesimi ardından kaynayan pişen kavurma hazır olunca yer sofrası kalabalık aile fertleri oturulur yemek yenirdi. Yıllar geçtikçe bu gelenekler azalıyor ya da unutuluyor ama Anadolu’da kırsal bölgelerde gelenekler yaşatılıyor. Bayramalar sevinçle yaşanıyor. Her insanın yaşamı bayram tadında bayram sevincinde olsun, küslükler olmasın, küslükler son bulsun. Herkesin bayramı kutlu olsun.